Sayfa Yükleniyor

Tarikat

Tarikat Allaha giden yol demektir.  Allah-ü Teâlâ Hazretleri: “Ve Biz, sizin her birinize bir Şeriat ve bir minhac (yol) tayin ettik” [1] buyuruyor. Bu yoldan kasıt Allah’a giden yoldur, yani Tarikat’tır. Rasulullah (sav) Rasulullah Efendimizin sünnetlerinin hepsi zaten Onun yoludur. Tarikat-ı Aliyye’nin özü Rasulullah (sav) Efendimizdir. Tarikat, Rasulullah’ın (sav) Efendimizin sünnetlerini ihya etmek ve ahlâkı ile ahlaklanmaktır.

Tarikatı kabul etmek istemeyen bazı kimselerin, “Hz. Peygamber devrinde tarikat mı vardı?” şeklinde sorular sormaktadır. Tarikatın bütün esasları, zaten Rasulullah (sav)in tatbikatına dayanmaktadır. Yani, uygulama vardır, fakat adı tarikat değildir.

Cüneyd-i Bağdadi’nin ifadesiyle asr-ı saadette adı konmayan ama kendisi var olan manevi olgudur.

Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.lerine tarikat nedir diye sorulduğunda;

Abdülkadir Geylani (ks)  Hz.leri, “ Şeriat bir ağaçtır. Tarikat onun dalları, marifet yaprakları, hakikat ise meyvesidir.” Buyurmaktadır. Şeriat, dini Mübin İslamiyedir. Allahu Teâla Hz.lerinin emir ve yasaklarıdır. Kuranı Kerime tabi olan, Peygamber Efendimiz (sav) Hz.lerinin sünneti seniyesini ihya edenlere şeriatçı denir. Şeriatla tarikat ayrı değildir. Tarikat şeriatın takva yönüdür. Bir misal vermek gerekirse, bir insan yaşantısında beş vakit namazını kılar, tarikatçı ise abdestsiz yere basmaz, beş vakit namazını kılar. Sabah namazını kılar ardından keraat vakti bitine kadar Allahu Teâlâ’yı zikreder sonrasında işrak namazını kılar. Öğle ve yatsı namazının iki rekat olan son sünnetlerini dört rekat kılar. Akşam namazından sonra altı rekat evvabin namazı kılar. Seher vakti kalkar zikrullahını, ibadetini, tefekkürünü yapar. Bunları yapanda ne olmuş oluyor, tarikatçı olmuş oluyor. Şeriat tarikat birdir. Tarikat takva yoludur.  Ayeti Kerimesinde Allahu Teala Hz.leri ; “Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün olanınız takvaca en ileride olanınızdır.” [2] Buyurmaktadır. Tarikatı anlatırken kavramlar içinde boğulmaya da gerek yoktur Tarikat kısaca Peygamber Efendimiz (sav) Hz.lerinin sünnetini ihya etmektir. Allahu Teâla Hz.lerinin bizlere bu makamlara ulaştırmasının yegâne sebebi duyduğumuz, okuduğumuz bütün hadisi şerifleri ihya etmeye çalışmamızdan dolayıdır.” Buyurmaktadır.

Tarikat, tasavvuf karşıtı insanların oluşturmaya çalıştıkları olgu “tarikatla açıklayan hadis ya da ayet var mı?”  Evet var! Efendimizin yaşantısı, bütün hadisi şerifler, onun Üsve-i Hasenesi tarikatı açıklar. Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.lerinin de buyurduğu üzere Allah'ın emir ve yasaklarına uymak şeriat, Rasulullah Efendimiz (sav) Hz.lerinin fiili, kavli, takriri olan sünnetlerini İhya etmeye de tarikat denir.

Kuran-ı azimüşşan da Peygamber Efendimizden bahsederken yüce yaratan “Muhakkak ki sen; büyük bir ahlak üzerindesin” [3] buyurmaktadır. Onu takip etmek, onu taklit etmektir tarikat.

“ Allah'a itaat edin, Rasule de itaat edin (ona karşı gelmekten) sakının. Eğer yüz çevirirseniz (kendinize yazık etmiş olursunuz).” [4]

Allah-ü Teâlâ Hazretleri: “Ve Biz, sizin her birinize bir Şeriat ve bir minhac (yol) tayin ettik”    derken,  Biz size emir ve yasaklarımızı verdik, bu emir ve yasakları da uygulayacak bir yol gösterdik. O yol da Muhammed Mustafa (sav) yoludur. Allahu Teâlâ yolun esaslarını, uygulamanın nasıl olacağını Cebrail (as) vasıtasıyla Peygamber Efendimiz (sav) Hz.lerine göstermiş ve ümmetine de Muhammed'ime böyle gösterdim, dolayısıyla O'nun yolu da Benim yolumdur. “Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur. Yüz çevirene gelince, seni onların başına bekçi göndermedik!” [5] Buyurmuştur. Onun ne kadar hadisi şerifi varsa Peygamber Efendimizin ahlakıdır.

Hz. Ali, Peygamber (sav) Efendimize sünnetinin ne olduğunu sormuş, Peygamber Efendimiz (sav) de şöyle buyurmuştur:

"Marifet servetimdir, akıl dinimin temelidir, sevgi esasımdır, şevk bineğimdir, (Allah'ı) zikretmek/hatırlamak ünsiyetimdir, güven hazinemdir, hüzün arkadaşımdır, ilim silahımdır, sabır elbisemdir, (Allah'ın) rızası ganimetimdir, acizlik övüncümdür, zühd hırkamdır, yakin kuvvetimdir, doğruluk şefaatimdir, (Allah'a) itaat bana yetendir, cihad ahlakımdır, gözümün nuru namazdır." [6]

Mümin şeriatı ahkâmı uyguladıkça derecesi yükselir, nefis mertebelerini geçmeye başlar. Allahu Teala Ayeti Kerimesin de “Bizim uğurumuzda mücahede edenlere gelince elbette biz onlara yollarımızı gösteririz [8] ve  “Andolsun biz üstünüzde yedi yol yarattık. Biz yaratılanlardan habersiz değiliz.” [9] buyurmuştur. Ayet gecen “yedi yol yarattık”  kısmının iki ciheti vardır. Birincisi yedi kat gök olarak yorumlanmış, ikincisi ise müminin Allah vuslat yolunda kat ettiği yedi nefis mertebesi olan, emmare levvame, mülhime, mutmainne, radiye, mardiye, safiye olarak yorumlanmıştır. İnsan bu yedi yol üzerinden tekamül eder yani ilerler. Müslüman mülhime makamındadır. Rasulullah Efendimiz ’in  (sav) sünnetini İhya etmeye başladığı zaman kalbine ilhamlar gelir, nefsi mülhimeye geçer. Allaha vuslat yolculu safiye makamına kadar gider.  

Bu kavramları bilmeyenlere, bu güzellikleri tatmayanlara ne anlatabiliriz ki! Taraikat sanki dinden ayrı bir şeymiş gibi algılasalar da dinden ayrı bir şey değildir.

Yunus Emre Hz.lerinin dediği gibi;

“Şeriat, tarikat yoldur varana

Hakikat, marifet andan içeri”

 

Konuyla ilgili benzer sorular:

Peygamber Efendimiz zamanında tarikat var mıydı? Varsa eğer Peygamber Efendimizden itibaren tarikatlar bu güne kadar nasıl gelmiştir?

Abdullah Baba hangi tarikatın şeyhidir? On iki tarikattan mesulse kişi hem Kadiri hem Nakşi dersi alabilir mi?

Tarikatların amacı nedir?



[1] Maide Suresi  48

[2] Hucurat Suresi 49

[3] Kalem suresi 4

[4] Maide Suresi 92

[5] Nisa Suresi 80

[6] Kady Iyaz, ?ifa, s. 204

[8] Ankebut Suresi 69

[9] Mü’minun Suresi 17