SORU ARA
RASTGELE SORU ÝNCELE
SON SORULAN SORULAR
SORULAN SORU
Bazen Abdullah Babamım verdiÄŸi nasihatleri tutamıyoruz. ÖldüÄŸümüzde "Evladım bizi seviyordun da nasihatlerimizi niçin dinlemedin" diyerek bizi bir başımıza mı bırakacak, yoksa tıpkı bu dünyada olduÄŸu gibi tüm eksik ve kusurlarımıza raÄŸmen yine elimizden tutacak mı?
CEVAP
Bir kardeÅŸimizin anlattıkları ve gördüÄŸü rüya ile sorunuza cevap vermeye çalışalım inÅŸallah.
KardeÅŸimiz telefon açtı. Ben hiç iyi deÄŸilim hocam çok büyük sıkıntılarım var, ben niye böyle oldum dedi. Ben de dedim ki ’’Senin halin sıkıntın malumumuz, ne hal üzere olursan ol gelmen lazım, Allah’ı zikretmen lazım’’ dedim.
KardeÅŸimiz sürekli aÄŸlayarak ‘Ben karşınıza gelip de sizin yüzünüze bakamam’ dedi. Sen her ÅŸeye raÄŸmen yine de gel dedim.
KardeÅŸimiz;’Benim ne halt ettiÄŸimi geldiniz rüyamda bana söylediniz. Rüyamda; “Dersinin alınmasına sadece yüzde onluk bir dilim kaldı. Ä°stersen bu durumu bir de Abdullah Babamla istiÅŸare edelim’’ dediniz. Abdullah Babam da orada sizi tasdik etti ve ‘Sadece yüzde on ama oÄŸlum ben diyene kadar bu adamın dersini alma” dedi.
Bunu niye anlattık? Ahirette yüzüne bakmayacaklarını zaten burada kovarlar. Derslere gelemeyen, küsen giden adam da ben kafama göre gelmiyorum zanneder. Tıpkı eceli gelip de Allah canını alır ya adamın, bunun adı kalp krizi olur, trafik kazası olur bir ÅŸey sebep olur, sebepsiz hiçbir ÅŸey olmaz. Ä°ÅŸte küsen kiÅŸide onu bahane eder, bunu bahane eder, burada derviÅŸ kardeÅŸine taktığından bahseder, falancayı sevmediÄŸini söyler. Kendine göre bir sürü mazeretler üretir. Nefis ve ÅŸeytan kiÅŸiyi Allahu Teâlâ’dan uzaklaÅŸtırmak için hiç durmadan çalışır.
Ahirette yüzüne bakmayacaklarını bu dünyada diskalifiye ederler. Allah’ım bizi bu yolda sabit kılsın, ayaklarımızı kaydırmasın. Arkasını dönüp kaçanlardan eylemesin.
Bu dünyada bir insanın başına gelebilecek en mükemmel ÅŸey bir MürÅŸidi Kâmilin eteÄŸine yapışıp, onun evladı olma ÅŸerefine eriÅŸmektir. Ama dergâhından tart olunup, dersi alınıp ayrılmak, kiÅŸinin felaketi olur. Ne kadar üzücü. Allah bizleri muhafaza etsin.
Sanemerli Ahmet Efendi (ra) bu yolun ne kadar çetin bir yol olduÄŸunu anlatmak için demiÅŸ ki;
“Gelme oÄŸul gelme candan olursun, gitme oÄŸul gitme dinden imandan olursun.”
Dolayısıyla dost kapısından ÅŸu veya bu ÅŸekilde kovulduÄŸu zaman insan Allah’ın rahmetinden uzaklaÅŸmış demektir. Aziz Mahmut Hüdai Hz.leri;
Allah’ın kulunu sevdiÄŸinin en büyük niÅŸanı ve alameti, MürÅŸidi Kâmilin eteÄŸinden tutturmasıdır. diyor.
Böyle bir nimetten mahrum olmak demek, Allah’ın rahmetinden beri kalmak demektir.
Koskoca cihan sultanı Yavuz Sultan Selim Han;
Cihana sultan olmak bir kuru dava imiÅŸ.
Bir MürÅŸidi Kamile evlat olmak bunların hepsinden ala imiÅŸ.
Yavuz Sultan Selim Han hem bu âlemde bir sultandı, hem de maneviyatta bir sultandı, yani bir mürÅŸidi kâmildi. Önüne dünya haritasını seriyor, baÅŸtan aÅŸağıya bakarak;
“Bir Sultan için belki, ama iki Sultan için bu dünya küçük’’ diyordu.
Bunu söyleyen kim? Bir cihan padiÅŸahı, dünyayı yönetebilecek gücü elinde bulunduran koskoca sultan, bunların hepsi bir kuru dava imiÅŸ, bir MürÅŸidi Kamile evlat olmak yok mu bunların hepsinden ala imiÅŸ, onlardan daha yüceymiÅŸ diyor.
Mevlana Hz.lerinin dedesi olan İbrahim bin Ethem Hz.leri niye Belh sultanlığını terk etti biliyor musunuz?
Ä°brahim bin Ethem Hz.leri Belh ÅŸehri padiÅŸahı idi. Kendisi tahtta oturur, avlanmayı severdi. Her türlü imkâna sahip, her istediÄŸini yer, her istediÄŸini giyer, her emri hemen yapılırdı. Bir yola çıktığı zaman, kırk altın kalkanlı asker önünde, kırk altın gürzlü asker arkasından yürürdü.
Ä°brahim bin Ethem Hz.leri bir gün sarayında yattığı yerde Ya Rabbi sev bizi, Ya Rabbi sevdir bizi, Ya Rabbi rızandan ayırma bizi deyip Allah, La ilahe illallah gibi tesbihatlar çekerek dua ediyormuÅŸ.
Mana âleminden Ä°brahim bin Ethem Hz.lerini irÅŸad ile görevlendirilen bir meczup sarayın damına gürültü yaparak çıkar. Çıkarken de sesler çıkarır. Damdaki sesleri duyup meraklanan koca Belh sultanı;
-Kim var orda?
Meczup; -Benim efendim.
-Sen de kimsin, ne ararsın sarayın damında?
-Devemi kaybettim, onu arıyorum.
-DerviÅŸ! Damda ne iÅŸi var devenin?
Meczup tam sırası gelmişken lafı gediğine koyar;
Sen o ipek döÅŸekler içerisinde Allah’ı ararken normalde, bizim damda deve aramamız mı normal deÄŸil.
Bir anda sarsılarak, kendine gelen Ä°brahim Ethem Hz.leri o an bütün dünyalık nimetleri terk etmiÅŸ ve Allahu Teâlâ’ya gönül vererek, bir MürÅŸidi Kamile müntesip olmuÅŸtur. Sultanlık bitiyor, derviÅŸlik günleri baÅŸlıyor.
Üstadı; evladım bu bağın, bostanın bütün iÅŸleri artık sana ait, su getireceksin, onları sulayacaksın, çapalayacaksın.
Kimi bu iÅŸleri veriyor, koskoca sultana? Günümüzdeki cumhurbaÅŸkanından bahsediyoruz.
BaÄŸ, bostan iÅŸleriyle bıkmadan, usanmadan tam yirmi yıl çalışıyor.
Bir gün derviÅŸ kardeÅŸi;
Ben rüyamda ÅŸu zatı gördüm, sen de gördüm mü? diyor. DerviÅŸler arasında böyle birbirlerini fitlemek gibi bir manevi hastalık olur Allah bizi hıfzı muhafaza eylesin.
Ä°brahim bin Ethem Hz.leri de kendi kendine; “Ya biz yirmi yıldır buradayız, hiç- bir ÅŸey olduÄŸu yok. Ne bir rüya gördüÄŸümüz var ne bir hal, gelip gelip gidiyoruz Allah diyoruz, zikrediyoruz bahçede bostanda çalışıyoruz” diyor. Ä°çinde bir burukluk oluÅŸuyor. DoÄŸruca ÅŸeyhinin yanına gidiyor.
“Efendi Hz.leri bir maruzatım var. Yirmi yıldır dergâhta zikirle, ibadetle baÄŸla bostanla uÄŸraşırım ne rüya görürüm ne de bir hal hiçbir ÅŸey görmem.
Üstadı hiddetli bir sesle;
Bak ÅŸu küstaha! Bostancı, bostanını ne zaman sulayacağını bilir, çık dışarı diyerek, kovalıyor.
İbrahim bin Ethem Hz.lerinin imtihanı bununla da kalmayıp devam ediyor. Şeyhi;
Bu küstaha deyin ki buradan gitsin bir daha da gelmesin buraya.
Ä°brahim bin Ethem Hz.lerinin arkasından bir derviÅŸ gelerek; “Yürü çık bu dergâhta iÅŸin yok” deyip birde arkasından iteliyor.
Ä°brahim bin Ethem Hz.leri; efendi arkamdan iteleyip, vurup durma. Senin bu aradıklarını biz Belh diyarında terk ettik de geldik diyor. Ve üstadı uzaktan söylediklerini duyarak;
“Vay küstah vay! Hala aklında Belh diyarı var, benliÄŸini hala atamamış” diyor ve kovalıyorlar.
Ä°brahim bin Ethem Hz.leri kemale erdiÄŸinde ÅŸunu soruyorlar.
Dünyada en çok hoÅŸunuza giden ÅŸey ne idi?
Ä°brahim bin Ethem Hz.leri;
Åžeyhim, üstadım beni dergâhtan kovduÄŸunda, gidecek yerim olmadığından Bellh diyarına gittim. Orada yaptırdığım bir imarethane vardı. Karnım açtı, elimde de beÅŸ kuruÅŸ param olmadığımdan bari imarethaneye varayım da orada karnımı doyurayım dedim ve imarethanenin yolunu tuttum. Karnımı doyurdum. Geceyi de burada geçiririm diye düÅŸünürken imarethanenin bekçileri geldiler, ayağımdan tuttular, çık dışarı pis pasaklı adam deyip beni sürüyerek dışarı çıkardılar. Çıkarken de eÅŸiÄŸe kafamı vurdum kanattım. O halimi hiç unutmam. Oysa ÅŸöyle diyebilirdim;
“ Ben Belh sultanı Ä°brahim bin Ethem desem herkes bana el pençe olurdu. Ama boynumu büküp çıkıp gittim.” Ä°ÅŸte dünyada en hoÅŸuma giden ÅŸey buydu.
Uzun bir ayrılıktan sonra Ä°brahim bin Ethem Hz.leri ÅŸeyhinin yanına gitmek için yola çıkar. Bize yaÅŸadıklarını ÅŸöyle anlatır;
Üstadım benim geleceÄŸimden manen haberdar olup beni karşılamaya bir adam gönderir. Adam karşıma çıktı, geldi.
Ya sen ÅŸu cahil cühela adamın yanına mı geliyorsun, ondan ÅŸeyh mi olur? DuyduÄŸuma göre sen koskoca Belh sultanıymışsın, git kardeÅŸim git. Hiç sende akıl yok mu bu adamın yanına gidiyorsun?
“ KardeÅŸim beni öldürsende ben bu davadan hiç vazgeçmedim, geçmeye de niyetim yok. Bırak da ÅŸu ÅŸeyhimin yanına gideyim’’ der adamın yanından ayrılır.
Ağlaya ağlaya şeyhinin yanına gelir.
Üstadı; ÅŸimdi oldu evladım. BenliÄŸini, enaniyetini, dünyaya ait ne varsa her ÅŸeyini terk ettin geldin, ÅŸimdi oldu. Seyrü sulukunu tamamlayıp koskoca bir sultan oluyor, zamanın kutbu oluyor, Ä°brahim bin Ethem oluyor. Allah ÅŸefaatlerine nail kılsın inÅŸallah.
Allah Teâla onun neslinden çok güzel insanlar getiriyor Mevlana Hz.leri, Bahattin Veled Hz.leri, Sultan Veled Hz.leri gibi.
MürÅŸidi Kamillerin dergâhına girdiÄŸi zaman bir insanın sıdk ve sadakate dikkat etmesi lazım, bir ÅŸey beklememesi lazım, ÅŸu olayım bu olayım dememesi lazım. Ahir zaman fitnelerini yaÅŸadığımız ÅŸu günlerde insanların gidecekleri hiçbir yer kalmadı. Åžu veya bu ÅŸekilde insanlar buraya, Abdullah Babamın kapısına kaçıp gelecek. Rabbim Üstadım gibi bir maneviyat Sultanının, zamanın Mevlana’sının himmetinden, feyzinden bizleri ayırmasın inÅŸallah.
Okunma Sayýsý : 4748 Soru Tarihi: 10/26/2015