SORU ARA
RASTGELE SORU ÝNCELE
SON SORULAN SORULAR
SORULAN SORU
Nazar var mıdır? Nazar boncuğu takmak veya bulundurmak caiz midir?
CEVAP
Nazar vardır. Ve de haktır. Nazar Türkçede “bakış” demek olup, “kem göz” anlamında da kullanılmaktadır. Arapçada isabetül-ayn tabiri kullanılmaktadır.
Nazar deÄŸmesin kaynağı bir kiÅŸinin bir ÅŸeyi çok istemesi, çok beÄŸenmesine veya çok sevmesine dayanmaktadır. O ÅŸeyi beÄŸenmesinin ardından habis nefsin keyfiyeti gelir. Bu da zehrinin göz yardımıyla o ÅŸeye nüfuzuna yardım eder. Bazen insanlar istemeden kendilerine de nazar ederler. Böylesi nazarın en aÅŸağı ÅŸeklidir.
Peygamber Efendimiz (sav);
“Nazar haktır, kader ile yarışan bir ÅŸey olsaydı, nazar deÄŸme iÅŸi yarışıp onu geçerdi (kaderi deÄŸiÅŸtirirdi).”[1] BuyurmuÅŸlardır.
Hz. Ali (ra)’den rivayet edildiÄŸine göre bir keresinde Cebrail (as) Hz. Peygamber (sav)’e geldiÄŸinde tasalı olduÄŸunu gördü.
-Yüzünde gördüÄŸüm bu tasanın sebebi nedir? Diye sordu.
Hz. Peygamber (sav):
-Hasan’la Hüseyin’e nazar deÄŸdi. Buyurdu.
Bunun üzerine Cebrail (as):
-DoÄŸru söyledin. “Åžüphesiz göz deÄŸmesi haktır.” dedi.[2]
Kur'an-ı Kerîm'de Hz. Yusuf (as) kıssası anlatılırken Hz. Yakup (as) oÄŸullarını Mısır'a gönderdiÄŸi vakit onların ÅŸehre girmeleri hakkında onlara ÅŸöyle tavsiyede bulunduÄŸu anlatılmaktadır:
(Yakup) dedi:
“OÄŸullarım!.. (Åžehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin!.. Ayrı ayrı kapılardan girin (ki size nazar deÄŸmesin.) Yine de Allah'ın takdir ettiÄŸi bir ÅŸeyi ben sizden gideremem. Hüküm ancak Allah'ındır. Ben ona güvenip dayandım. Tevekkül edenler de yalnız ona güvenip dayanmalıdırlar.”[3]
Ayetin açıklamasında;
Yakup (as), küçük oÄŸlu Bünyamin'i hazırlayıp aÄŸabeyleri ile beraber Mısır'a göndereceÄŸi zaman Mısır'da ÅŸehre girerken hepsinin bir tek kapıdan deÄŸil, muhtelif kapılardan girmelerini onlara emretmiÅŸti.
Yakup oÄŸulları Mısır’da yakışıklı ve güzel, azize yakın kiÅŸiler olarak meÅŸhur olduklarından tek bir grup halinde Mısır’a girdikleri takdirde nazar deÄŸeceÄŸinden korkmuÅŸtur.
Yakup Peygamber’in nazar deÄŸmemesi için, oÄŸullarına bir taraftan ÅŸehrin farklı kapılardan girmelerini söylediÄŸi halde, bir taraftan da ‘Allah'ın takdir ettiÄŸi bir ÅŸeyi ben sizden gideremem!:.’ demesi, bir çeliÅŸki gibi algılanabilir. Hâlbuki öyle deÄŸildir..
Yakup Peygamber’in nazar deÄŸmemesi için, oÄŸullarına ÅŸehrin farklı kapılardan girmelerini söylemesi, kulun tehlike karşısında alacağı tedbiri vurgulamaktadır. Kul, ancak tedbirden sonra tevekkül edebilir. Ama sonucun olumlu, olumsuz olmasına yalnız Allah (cc) karar verir. Onun için, Yakup Peygamber her ne kadar tedbir alsa bile, sonucun Allah’ın (cc) dilemesiyle olacağına inanmaktadır. Bunların böyle anlatılması, bizleri benzer ÅŸekilde eÄŸitmek içindir.
Muhterem Üstadımız Abdullah Baba (ks) Hazretleri; bizleri bu noktada ikaz ve irÅŸad ederek nazar hususunda nasıl hareket etmemiz gerektiÄŸini ÅŸöyle ifade buyurdular:
Ä°nsana, hayvana ve hatta cansıza da nazar deÄŸer. Nazar hastalık yapar, hatta öldürür. Kadınlara ve çocuklara daha çok tesir eder. Ebeveynlerin çocuklarına çok nazarı deÄŸer. Özellikle çocuklarınızı uyurken sevmeyiniz.
Peygamber (sav) Efendimizin zamanında Esed oÄŸullarından nazarı deÄŸen bir kimse var idi. Üç gün bir ÅŸey yemez, sonra çadırın bir tarafını kaldırıp oradan geçen bir deveye bakıp;
“Bunun gibi bir deve hiç görmedim”, der demez, deve yere düÅŸer hastalanırdı. MüÅŸrikler, bu adamı bulup, Peygamber Efendimizi nazarla öldürmesini istediler Cenab-ı Hak da Rasulullah’ı (sav) bunun nazarından korumuÅŸtur. Bu hususta Kalem suresinin;
“ Nerede ise, kâfirler seni gözleri ile yıkacaklardı. ” mealindeki 51. ayet inmiÅŸtir.
Peygamber (sav) Efendimiz Hadis-i Åžeriflerinde:
“ Nazar insanı mezara, deveyi kazana sokar. ” [4]
“ Ä°nsanların yarısı nazardan ölür. ”[5]
“ Nazar neredeyse kaderi geçecekti. Nazardan Allah’a sığının. ” [6]
“ Kaderi geçecek bir ÅŸey olsaydı, nazar geçerdi. ” [7] buyurmuÅŸtur.
Siz çocuklarınıza kırmızı elbise giydirmemeye dikkat edin. Zira bunlar nazarı çeker. Mümkün mertebe, mavi renklerde elbise giydirin, nazarı karşılar.
Dışarı çıkarken muhakkak Ayet-el Kürsi okuyun. Yedi defa okuyun; birincisini sağınıza üfleyin, ikincisini karşınıza, üçüncüsünü, solunuza, dördüncüsünü, gerinize, beÅŸincisini, yukarınıza, altıncısını aÅŸağıya, yedincisini okuyun içinize çekin. Allah’ın izni ile hıfz olunursunuz. Felak ve Nas surelerini çok okuyun, zira Felak suresi dıştan gelecek bela ve sıkıntıya, Nas suresi de içimizden gelen vesvese ve sıkıntıya siper olur.
Peygamber Efendimiz (sav), Felak ve Nas okuyup buyurdu ki:
“Bu iki sure ile (belalardan, nazardan) korunun! Hiç kimse, bu iki sure ile korunduÄŸu gibi, baÅŸka ÅŸeyle korunamaz”.[8]
Peygamber Efendimiz (sav) buyurmuÅŸtur: "Bir kimsenin kendisinin veya kardeÅŸinin bir ÅŸeyi hoÅŸuna giderse, bereketle ona dua etsin çünkü göz deÄŸmesi haktır."
Bereketle dua ise ÅŸöyle yapılır:
"Åžekil verenlerin en güzeli olan Allah ne yücedir! Allah'ım, buna bereket ver."Bizlerce: "MaÅŸallah Tebarekallah" denilmesi adet olmuÅŸtur. Bir hadis-i ÅŸerifde de: "Her kim hoÅŸuna giden bir ÅŸeyi görünce, "MaÅŸallah lâ kuvvete illâ billâh" derse, ona göz zarar vermez" diye buyrulmuÅŸtur.
Nazar deÄŸmesin diye, elbiselere boncuk iÅŸlenmesi ve nazarlıklar takılarak bunlardan medet ummak caiz deÄŸildir. Bunlar cahiliyet devrine ait adetlerdir. Süs eÅŸyası olarak dahi bulundurmak caiz deÄŸildir. Bu tür davranışlarda bulunanlar hakkında Rasûlullah (sav)
“Kim nazarlık takarsa Allah onun iÅŸini tamama erdirmesin” [9] buyurmuÅŸtur.
DiÄŸer bir hadiste ise nazarlık takan ve nazarlığa koruyucu etki atfeden kimsenin Allah’a ortak koÅŸmuÅŸ olacağı ifade edilmiÅŸtir.[10]
[1] Müslim, Selâm: 42; Ä°bni Mâce, Tıb: 3
[2] Ä°bn Kesir, Tefsir, Beyrut 1401, IV, 492
[3] Yusuf Suresi 67
[4] Sehavi, Mekasıd, s.300 Munavi 1401 IV, 397 KeÅŸfü’l-Hafâ, 2: 76 (Ebû Naim’dennaklen)
[5] Taberani
[6] Deylemi
[7] Müslim
[8] Ebu Davud
[9] Ä°bn Hanbel, Müsned, XXVIII, 623
[10] Ä°bn Hanbel, Müsned, XXVIII, 637
Okunma Sayýsý : 4466 Soru Tarihi: 11/30/2015