SORU ARA
RASTGELE SORU ÝNCELE
SON SORULAN SORULAR
SORULAN SORU
Bir çok psikolog özgüven,özsaygı kavramından bahsediyor. Ä°nsanın kendisine karşı olması gereken tutumunu uzun uzun anlatıyorlar , Abdullah Babam bu konu hakkında ne düÅŸünürdü ? Tasavvufta özsaygı ve özgüven kavramına benzer bir kavram var mı?
CEVAP
Bizler Müslümanlar olarak her konuya bakış açımız Kur’an ve Sünnet penceresinden olması gerekir. Kur’an ve Sünnetin temel deÄŸerlerini merkez almamış her düÅŸünce atıldır, batıldır. Hak ve bâtılın ölçüsü Kur'an ve Sünnettir. Günümüz Müslümanlarında yapılan en büyük yanlışlık Kur’an ve sünnet penceresinden bakamayan yada bakmayan, saÄŸlam bir dünya görüÅŸü olmayan batı medeniyetinin gayri Ä°slami düÅŸüncelerini benimsemiÅŸ psikologlarının veya düÅŸünürlerin görüÅŸlerini benimsemek olmaktadır. Ülkeler artık fiilen iÅŸgal edilmeye çalışılmıyor, zihnen iÅŸgal ediliyor.
Bugün baÅŸörtülü bir bayan televizyon karşısına çıkıyor LGBT yani eÅŸcinselliÄŸi savunuyor. BaÅŸörtüsü ve eÅŸcinsellik yan yana gelmeyecek iki ayrı dünya görüÅŸü. Görülüyor ki zihin iÅŸgal edilmiÅŸ. Allah’ın “kötü” dediÄŸi ÅŸeye biz nasıl “iyi” deriz.
Ä°ÅŸte öz güven veyahut öz saygı kavramalarına bakarken de bizim bakış acımız Kur’an ve sünnet penceresinden olması lazım. Öz güven kavramını ele alırsak öz güven; insanın kendine güvenme duygusu olarak tanımlanmaktadır. Bu bakış açısında nefis öne çıkarılmaktadır.
Günümüzde özgüven kazanma adı altında yayınlanan kitapların birçoÄŸu; insanı egoizme sevk eden zararlı ve riskli neÅŸriyatlardır. Nasıl felsefi doktrinler insanlığı küfür ve ÅŸirk batağına sevk ediyor ise, felsefeden ders alan bu tür eÄŸitim ve terbiye doktrinleri de; insanlığı özgüven adı altında nefsi öne çıkaran aşırı bireyciliÄŸe sevk ediyor.
Özgüven, insanın iradesini güçlü tutarak hadiselere karşı saÄŸlam ve kararlı durmak, yani ümitsizliÄŸe düÅŸmemektir. BaÅŸarılı olmanın neticesinde de bu baÅŸarıyı kendinden deÄŸil Allah'tan bilmektir. BaÅŸardığımız iÅŸleri kendi nefsimizden bilip gurura kapılmak bize empoze edilmek istenendir.
Manevi tekâmülü içerisinde ibadet taatiyle ruhunu kuvvetlendirip Ä°slami kiÅŸiliÄŸini kazanmış kiÅŸi nefsin ve ÅŸeytanın karşısına çıkıp içinde gelen fenalıklara, azgınlıklara dur diyebilecek seviyede olmalıdır.Ä°ÅŸte Öz güven, vakar budur. Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.lerinin de bizlere kazandırmak istediÄŸi tam olarak buydu.
Adlarının önünde nice ünvanlı olan kiÅŸiler, insanın özgüveni yıkık olduÄŸu için korkuyor diyorlar. Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri dediÄŸi gibi; KiÅŸi Allah ve resulünü sevecek, Allah'ı zikredecek, O’na Åžükredecek. Emir ve yasaklarını yerine getirecek. Bir duruÅŸu olacak. Kaypak olmayacak. Ä°ÅŸte o zaman Allah(cc) dan baÅŸka birÅŸeyden korkmaz.
Ne diyor AÅŸk Eri Hz. Mevlana;
Ä°ki ÅŸey mühimdir, birincisi okyanus gibi bol haysiyet, ikincisi Elif gibi dimdik ÅŸahsiyet !
Bir Müslümanın bir derviÅŸin nasıl bir duruÅŸ sergilemesi gerektiÄŸini bizlere gösteriyor. Ä°lk önce haysiyet sonra ÅŸahsiyet. Ä°ÅŸte bu ÅŸahsiyet ruhun dimdik olmasıdır.
Ruhun dimdik olması; nefsin sağından solundan, ÅŸeytanın arkasından önünden gelmesine mani olup saÄŸlam bir duruÅŸ sergilemesidir. SergilediÄŸi zaman iÅŸte bu ÅŸahsiyet olur. Ä°nsanın ÅŸahsiyeti kuvvetlendiÄŸi zaman bununla yüceliyor. Åžerefi izzeti oluÅŸuyor.
Müslümanın bir duruÅŸu olmalı, bir vakarı olmalı bir davası olmalı. Yoluna yakışan hal ve hareketler içinde olmalı…
“Rahmân'ın öyle kulları vardır ki, onlar, yeryüzünde sükunetle (vakarla) yürürler"[1]
Her zaman duruÅŸumuz dik olacak ama kimseye diklenmeyeceÄŸiz…
[1] Furkan Suresi 63
Okunma Sayýsý : 1922 Soru Tarihi: 2/6/2021