Korku gibi ÅŸeylerden korunmak için dua etmek ve ayet ile hadis gibi ÅŸeyleri yazıp taşımak dinen caizdir. Abdullah bin Ömer Hz. Peygamber (sav)'den ÅŸöyle rivayet etmiÅŸtir:

 

 "Sizden biriniz uykuda korkarsa ÅŸöyle desin: ‘Allah'ın gazap ve azabından ve kullarının ÅŸerrinden, ÅŸeytanların vesvesesinden ve yanıma gelmelerinden eksikliÄŸi olmayan Allah'ın sözlerine sığınırım.’ O zaman, hiçbir ÅŸey ona zarar vermez."

 

Abdullah bin Amr bu duayı temyiz çağına gelen çocuklarına öÄŸretir, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp onların boynuna asardı. (Tirmizi, Daavat, 94)

 

Cennet Mekân Üstadımız Abdullah Baba (ks) Hz.leri de; “Bu levhayı ( Koruma Duası), bir de Sünnet-i Resulullah’ ta belirtilen muskaları taşımakta bir sıkıntı yoktur.” BuyurmuÅŸtur.

 

Ayrıca sadece boynumuzda muska taşımak bizi ÅŸerlerden korur inancına sahip olmakta yanlıştır. Åžöyle ki; KiÅŸi farz ibadetlerini yerine getirmeli ve rabbine hakkınca teslim olmalıdır;

 

Muhakkak ki namaz, Hayâsızlıktan ve Kötülükten Alıkoyar." (Ankebût, 29/45)

 

Rasulullah (sav) Efendimizin sünnetini ihya etmeli, devamlı abdest üzere olmalıdır. 

 

Rasulullah (sav) Efendimiz;

Ümmetim kıyamet gününde abdest nurlarından yüzleri, el ve ayakları parlak olduÄŸu halde çaÄŸrılır. Yüzünün parlaklığını arttırmak isteyen kimse elinden geldiÄŸi kadar abdest alsın” buyuruyor. (R.Salihın: 1028)

 

Cenab-ı Allah Musa Peygambere ÅŸöyle vahyetmiÅŸtir:

 

“Ya Musa! Abdestsiz iken başına belâ gelirse, suçu baÅŸkasında deÄŸil, kendinde ara”

 

Evden çıkarken de yedi ayet-el kürsi’yi okumayı ihmal etmemelidir.

 

Efendimiz (sav) buyurdu ki; “Bakara Sûresinde bir Ayet vardır ki Kur’ân Ayetlerinin Efendisidir. Åžeytan olan herhangi bir evde okunursa (ÅŸeytan) o evden çıkar. (O Ayet) Ayet-el Kûrsi’dir.” (Beyhâki)

 

Efendimiz (sav) buyurdu ki; “Her kim farz namazın arkasında Ayet-el Kûrsi’yi okursa, diÄŸer namaza kadar Allah’ın (cc) zimmetinde olur.” (Heysemi)

 

Efendimiz (sav) buyurdu ki; “Her kim Ayet-el Kûrsi’yi ve Bakara Sûresinin sonunu sıkıntılı(kederli) anında okursa Allah (cc) ona yardım eder” (Suyuti, Dürrül Mensûr)

 

Hz. Peygamber Efendimiz (sav) Ebu Hureyre’ye ÅŸu tavsiyede bulunmuÅŸtur:

“Yatağına girdiÄŸinde Ayete’l-Kürsi'yi oku, Allah tarafından senin için (sabaha kadar)sürekli yanında kalan bir koruma verilir ve sabaha kadar ÅŸeytan sana yaklaÅŸmaz.” (Buharî, Fezailu’l-Kur’an, 10).

 

Cennet Mekân Üstadımız Abdullah Baba (ks) Hz.leri;

 

“DerviÅŸ abdestsiz yere basmaz, her zaman abdest üzere olunuz. Evden çıkarken abdestimizi alıp, muhakkak yedi Ayet-el Kürsü okumalıyız.

Bir ayet-el kürsü okursunuz sağınıza, bir ayet-el kürsü okursunuz solunuza, bir ayet-el kürsü okursunuz önünüze, bir ayet-el kürsü okursunuz ardınıza, bir ayet-el kürsü okursunuz yukarınıza, bir ayet-el kürsü okursunuz aÅŸağınıza, bir ayet-el kürsü okur içine çekerek “hıfzı huma ve hüvel aliyyül azim, beni hıfz eyle ya Rabbi” derseniz, Allah-ü Teâla Hazretleri Hafız ismi ÅŸerifi ile sizi muhafaza eder. Bir de sonunda üç ihlas bir Fatiha Åžerife’yi okuyup makamlara bağışlarsanız nur ala nur olur. “ buyurmuÅŸlardır.

 

Sabah ve akÅŸam namazlarında sonra HaÅŸr Suresinin son üç ayetini okumamızda çok faydalı olacaktır.

 

HaÅŸr suresinin bu son üç ayetinin fazileti hakkında Peygamberimiz (sav) ÅŸöyle buyurmuÅŸtur:

 

Her kim sabahleyin üç defa «Eûzü billâhi’s-semîi’l-âlimi mine’ÅŸ-ÅŸeytâni’r-racîm» dedikten sonra HaÅŸr suresinin sonundaki üç ayeti okursa, Allah, ona akÅŸama kadar bağışlanmasını dileyecek yetmiÅŸ bin melek görevlendirir. O kimse o gün ölürse ÅŸehit olarak ölür. AkÅŸamleyin okursa yine böyledir.”

Hüvallâhüllezi lâ ilâhe illâ hû. 'Âlimü'l-ÄŸaybi veÅŸ-ÅŸehâdeh. Hüver-rahmânür-rahîm. Hüvallâhüllezî lâ ilâhe illâ hû. El-melikül-kuddûsüs-selâmül-mü'minül-müheyminül-'azîzül-cebbârul-mütekebbir. Sübhânellâhi 'ammâ yüÅŸrikûn. Hüvallâhül-hâlikul-bâriül-müsavviru lehül-esmâülhüsnâ. Yüsebbihu lehü mâ fis-semâvâti vel-ard.Ve hüvel-'azîzül-hakîm. (HaÅŸr/22-23-24)

Anlamı:

“O, öyle bir Allah’tır ki, ondan baÅŸka ilah yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, rahman ve rahimdir. O. Öyle bir Allah' tır ki, kendisinden baÅŸka hiç bir ilah yoktur. O, malik ve sahiptir, münezzehtir, selamet verendir, emniyete kavuÅŸturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediÄŸini zorla yaptıran, büyüklükte eÅŸi olmayandır. Allah müÅŸriklerin ortak koÅŸtukları ÅŸeyden münezzehtir. O, yaratan, var eden, varlıklara ÅŸekil veren Allah’tır. En güzel isimler onundur. Göklerde ve yerde olanlar onu tesbih etmekte ve ÅŸanını yüceltmektedirler. O, galip olan, her ÅŸeyi hikmeti uyarınca yapandır.”

 

Yukarıda belirtiÄŸimiz Kuran, sünnet ve Abdullah Baba (ks) Hz.lerinin tavsiyelerini yerine getirdikten sonra koruma levhası ya da Sünnet-i Resulullah’ ta belirtilen muskaları taşımakta bir mahsur yoktur. Bu tavsiyeleri yerine getirmeden “bu beni korusun” diyerek muska taşımanın mantığı yoktur. KiÅŸi içinde Allah’ın emirlerini terk edip yani Allah’a isyan edip,  dışında Allah’ın zikrini taşıyor bunların ikisi birbiriyle tezat oluÅŸturmaktadır. Bu neye benzer, evin dört bir yanı açık sen kapıyı kilitliyorsun. Gelecek faydanın muskadan deÄŸil Allahtan olduÄŸunu unutmamak gerekir.

 

Son olarak ÅŸunu belirtmekte de fayda görüyoruz ki;

Bu iÅŸin ticaretini yapan ne oldukları belirsiz hatta isimleri muskacı hoca diye geçen kiÅŸilere gidip de muska yazdırıp bunu takarak veya bir baÅŸkasına taktırarak kendimizi de sevdiklerimizi de ateÅŸe atmamamız gerekir.

Efendi Hz.lerinin Tavsiye ettiği Koruma Levhası

---

Okunma Sayýsý : 7029

Soru Tarihi: 2/13/2016