SORU ARA
RASTGELE SORU ÝNCELE
SON SORULAN SORULAR
SORULAN SORU
Ä°tikaf nedir? Yolumuzda itikaf nasıl yapılır? Ä°tikafa girmek için bir yaÅŸ sınırı var mıdır?
CEVAP
Ä°tikâf; sözlükte bir ÅŸeye devam etmek, insanın kendisini bir yerde alıkoyması, bir yere kapanıp ibadetle meÅŸgul olması anlamındadır. Dinimizdeki anlamı ise bir mescitte Allah’ın rızasını kazanmak için belli âdap içerisinde bir müddet kalmaktır.
Ä°tikaf Kur'an ve Sünnet ile sabittir. Allah Teâlâ ÅŸöyle buyurmaktadır:
"Mescidlerde (camilerde) îtikâf hâlinde iken kadınlarınızla ailevî münasebette bulunmayınız" [1]
Peygamber Efendimiz (sav) Medine'ye hicretinden ahirete irtihallerine kadar Ramazanı ÅŸerifin son on gününü itikâf ile geçirirlerdi.
Hz. Peygamberin (sav) özellikle Ramazan içinde ve Ramazan’ın son on gününde itikâf yaptığını bildiren çeÅŸitli hadisi ÅŸerifler vardır. Hz. AiÅŸe’nin ÅŸöyle dediÄŸi nakledilmiÅŸtir:
“Rasulullah (sav) Ramazan’ın son on gününde itikâf yaparlardı. Bu durum vefat zamanına kadar bu ÅŸekilde devam etmiÅŸtir” [2]
Rasulullah (sav) Efendimizin devamlı yaptıkları bir ibadet olduÄŸu için, müekkede sünnettir. Aynı zamanda sünnetin kifaye kısmındandır. Bir beldede bir kiÅŸinin bu ibadeti yerine getirmesiyle, diÄŸerlerinin üzerinden sakıt olur. Aksi takdirde bu müekked sünnet terkedilmiÅŸ olur. Vebali bütün belde halkının üzerinedir.
Ä°tikâfa Åžeriat ’ta ve tarikatta da olmak üzere iki ÅŸekilde girilir.
Åžeriat ‘ta itikâf: Vacip, sünnet ve müstehap olmak üzere üç kısma ayrılır.
Bir kimse itikâfa girmeyi nezreder, yani adarsa, bu üzerine vacip olur. ÖrneÄŸin “Allah rızası için üç gün itikâfa girmek üzerime borç olsun” ÅŸeklinde bir ÅŸarta baÄŸlamak ile olabileceÄŸi gibi, “bu hastalıktan kurtulursam, hastam ÅŸifa bulursa veya ÅŸu iÅŸim olursa ÅŸu kadar gün itikâfa gireceÄŸim ” ÅŸeklinde bir ÅŸarta baÄŸlı olarak da olur. Bu durumda beklediÄŸi olunca belirttiÄŸi gün kadar itikâfa girmesi üzerine vacip olur. Girmezse günahkâr olur. Çünkü ayet-i kerimede:
“Ey iman edenler akitlerinize vefa gösterip yerine getirin” [3]buyrulmuÅŸtur. Peygamber Efendimiz (sav) de:
“Kim Allah'a itaat hususunda adakta bulunursa, adağını yerine getirip Allah'a itaat etsin ”[4] buyurmuÅŸtur.
Vacip olan itikâfta oruç ÅŸarttır. Bu nedenle nezredilen itikâf bir günden az olamaz.
Ä°kinci kısım sünnet olan itikâf ise; Ramazan’ın son on gününde girilen itikâftır ki Peygamber Efendimiz daha önce belirttiÄŸimiz gibi ramazan orucunun farz kılınmasından itibaren ömrünün sonuna kadar her ramazan ayının son on gününde itikâfa girmiÅŸtir.
Hadis-i Åžerifte: “Ramazan’da on gün itikâf eden, 2 defa (nafile) hac yapmış gibi sevap kazanır.” [5]buyrulmuÅŸtur.
Ä°tikâfa ikindi namazından sonra girilir, Ramazan’ın son günü ikindi namazından sonra çıkılır. Sünnet olan itikâf Ramazan’da olduÄŸu için kiÅŸi zaten oruçludur.
Bunların dışında itikâfa girmek ise müstehaptır.
Müstehap olan itikâfa gelince, onun muayyen bir müddeti yoktur, kısa bir an için de olabilir. Hatta mescide giren kimse çıkıncaya kadar itikâfa niyet ederse orada kaldığı müddetçe itikâfta sayılır.
Ä°tikâf yapan Müslüman, akıllı ve temiz bulunmalıdır. Bu sebeple Müslüman olmayanın, delinin; cünüp, hayız, nifas halinde bulunan kadının itikâfı caiz deÄŸildir. Ayrıca itikâfa niyet de ÅŸarttır. Zira niyetsiz yapılan itikâf geçerli deÄŸildir. Kadınlar da kendi evlerinde mescid olarak ayıracakları bir odada itikâfta bulunabilirler. Buralar onların hakkında birer mescid sayılır. Kadınların kendi evlerinde namaz kılmaları, mescitlerde namaz kılmalarından daha faziletli olduÄŸu gibi, evlerinde itikâfları da her türlü fitne ve fesat düÅŸüncesinden beri olacağı cihetle mescitlerde itikâfta bulunmalarından daha faziletlidir.
Ä°tikâf halinde olan bir kimsenin dini ve tabi ihtiyaçları için zaruri olarak mescidden çıkması, itikâfını bozmaz. Ä°tikâfta bulunanın Cuma namazı için veya abdest ve gusül ihtiyacını karşılamak için mescidden çıkması, mescidin yıkılmaya baÅŸlaması veya oradan herhangi bir sebeple zorla çıkarılması gibi, zaruri ve tabii özür halleri itikâfa zarar vermez. BaÅŸka bir mescidde itikâf tamamlanır. Tabii ihtiyaçlarını karşılamaya gelince, gidilebilecek en yakın mekâna gitmek gerekir.
“Hani Evi (Kabe’yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "Ä°brahim'in makamını namaz yeri edinin", Ä°brahim ve Ä°smail'e de, "Evimi, tavaf edenler, itikâfa çekilenler ve rükû ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik.” [6] Ayeti kerimede itikâf ibadetinin daha önceki ümmetlerde de yapıldığına iÅŸaret edilir.
Peygamber (sav) Efendimiz; “Ä°tikâfta olan, günahlardan uzaklaşır, her iyiliÄŸi iÅŸlemiÅŸ gibi sevaba kavuÅŸur” [7]
Ä°tikâf sayesinde insanın maneviyatı artar, kalbi nurlanır, simasında kulluk niÅŸanları parlar, Ä°lahi feyizlere kavuÅŸur.
Yukarıda bahsettiÄŸimiz Åžeriat’ta itikâftır, sünneti müekkededir. Cemaatten biri itikâfa girince bu görev diÄŸerlerinden düÅŸmüÅŸ olur. Ä°tikâfın ÅŸartları; niyet etmek, oruçlu olmak, itikâfı beÅŸ vakit cemaatle kılınan camide yapmak ve kadının ayhali ve loÄŸusa halinde olmamasıdır.
Tarikat’ta Ä°tikâf: Tarikatta Ä°tikâfın nasıl yapıldığını Asrımızın mana güneÅŸi yolumuzun ışığı muhterem üstadımız Abdullah Baba (ks) Aziz Hz.leri söyle anlattılar:
“Tarikatta itikâfa girecek olan kimseyi üstadı bir hücreye çeker. Canlı hayvandan çıkanları, bal yumurta, et, tereyağı, süt, peynir… vs, yiyemez. Ancak zeytin, zeytinyağı, ayçiçek yağı, çorba, pilav, sebze, meyve ve diÄŸer hububatlardan yiyebilir. Tuz katiyen yemez, çünkü tuz yediÄŸi zaman suyu çok içer vücut ağırlaşır, miskinleÅŸir ve uyku verir. Uyku gelmemesi için tuzsuz tavsiye edilir. Ä°tikâfta dört saat uyku verilir. Sadece tuvalet ihtiyacı olduÄŸu zaman dışarı çıkılabilir, abdest almaya çıkarken yüzü örtülü olmalıdır.
Bu ÅŸekil Ä°tikâfa girecek olan kiÅŸiyi üstadı hücreye katar, itikâfta yapacağı esmaları verilir. Günlük yetmiÅŸ bin tevhid “La Ä°lahe Ä°llallah” eÄŸer dili söylerse yetiÅŸtiremez, dilini ucunu diÅŸinin altına yerleÅŸtirecek ve bu ÅŸekilde söylerken kalbide “La Ilahe Ä°llallah” demeye baÅŸlar. Eli dahi tesbih çekerken, kalbinin zikrine yetiÅŸemez ve içeriye çeÅŸitli renklerde nurlar gelmeye baÅŸlar Beyaz nur, sarı nur, yeÅŸil nur, mor nur, kırmızı nur, mavi nur ve sonun da siyah nura ulaşır. Burada Piranlar gelir, Üstadı gelir, melekler, tayfayı cin, ÅŸeytan gelir. Åžeytan bir taraftan bağırır, çağırır; korkutmak için acayip garaip haller yapar, aldatmaya çalışır, nur gösterir ben Senden razı oldum, bu tarafa gel diye çağırır, itibar edilmez.
Ä°tikâftaki Zât Ä°brahim’in (as) Cenabı Zül Celal Hz.lerine teslim olduÄŸu gibi teslim olur. Ä°ÅŸte burada bütün enbiyalar teÅŸrif ederler, onlarla beraber zikir yaparlar, Allah-ü Teâlâ Hz.lerinin sayısız lütuf ve ihsanına gark olur. Bu ÅŸekilde yapılan itikâfa da tasavvuf itikâfı denir. Ancak bu Ä°tikâfa mürÅŸidi kâmil olan Rasulullah (sav) Efendimizin varisi zâtların iÅŸareti ve kontrolünde girilir.” Buyurdular.
Tarikatta itikafa girme yaşı kırktır. Kırk yaşının altında itikafa girmek uygun değildir.
Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri; “Kırk yaşına girmeden itikafa girmek, nemli bir odada soba yakmaya benzer evladım.” BuyurmuÅŸlardır.
Erkeklerin Cuma namazı kılınan bir camide itikâfa girmeleri uygun olup kadınların ise evlerinde girmeleri uygundur.
[1] Bakara Suresi 187
[2] Buhari
[3] Maide Suresi 1
[4] Buhari
[5] Beyheki
[6] Bakara Suresi 125
[7] Ä°bni Mace
Okunma Sayýsý : 6400 Soru Tarihi: 6/19/2016
Sorulara anlaşılır bir ÅŸekilde, ayrıntılı olarak cevaplarımızı hazırladığınız, Allah (C:C) razı olsun,bu sünneti yerine getirebilmeyi nasip etsin.