SORU ARA
RASTGELE SORU ÝNCELE
SON SORULAN SORULAR
SORULAN SORU
Muharrem ayının önemi ve muharrem ayı itikafı hakkında bilgi verebilir misiniz?
CEVAP
Dini kültürümüzde bazı zamanlar diÄŸerlerine göre daha kutsal ve kıymetlidir. Bunlardan biri de içerisinde bulunduÄŸumuz Muharrem ayıdır. Muharrem Kamerî yılın ilk ayıdır.
Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Peygamber’in hadislerinde bu ayın kutsiyetine iÅŸaret buyurulmuÅŸtur.
“Åžüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. Ä°ÅŸte bu, Allah’ın dosdoÄŸru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin...” [1] buyurulmaktadır.
Hz. Peygamber (sav) Veda Haccı sırasında, Mina’da irad ettiÄŸi hutbede ÅŸöyle buyurmuÅŸtur:
“Muhakkak zaman Allah’ın yarattığı günkü ÅŸekliyle akıp gitmektedir. Sene on iki aydır. Onlardan dördü haram aylarıdır. Bunlardan üçü peÅŸ peÅŸedir: Zilkade, Zilhicce, Muharrem, bir de Cemâziyel-âhir ile Åžaban ayları arasında olan ve Mudar Kabilesi’nin ayı Recep’tir.” [2]
“Haram aylar” Cahiliye devri uygulamasına göre, hürmet edilmesi gereken, savaÅŸ yapılması ve kan dökülmesi yasak olan Kameri aylar demektir. “Haram aylar” nitelemesinin, bu aylarda yapılacak ibadetlere daha çok sevap, günahlara ise daha çok ceza verilecek olmasına dayandığı da ifade edilmiÅŸtir. [3]
“Haram aylar” içinde Muharrem ayının ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bu ayrıcalığı “Muharrem” adından da fark etmek mümkündür. Zira “muharrem” kelimesi, “haram kılınmış”, “hürmete lâyık” anlamlarına gelmektedir. Kısacası “haram aylar” uygulamasının genel adı, anlam itibarı ile bu aya özel bir ad olarak verilmiÅŸtir. Bu özel uygulama, ÅŸüphesiz Muharrem ayına atfedilen önemin bir yansıması olarak deÄŸerlendirilmelidir.
Peygamberimizin ifadesiyle "Åžehrullahi'l-Muharrem- Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı içerisinde barındırdığı günler açısından Ä°lahi bereket ve feyzin, bollaÅŸtığı bir aydır.
Muharrem ayı gerek içinde barındırdığı özel gün ve gecelerden gerekse, birçok dini, sosyal ve tarihi öneme haiz olaylara sahne olmasından dolayı Ä°slâm kültürü açısından önemli ve ehemmiyet verilen bir aydır.
Muharrem ayını önemli kılan özelliklerin başında biz Müslümanlar için Peygamber Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicretinin bu ay içerisinde gerçekleÅŸmiÅŸ olması gelir. Ayrıca hicret olayından sonra Muharrem ayı Hicri takvimimizin baÅŸlangıç ayı olarak kabul edilmiÅŸtir. Yani hicri yılbaşımızdır. [4]
Sadece Müslümanlar için deÄŸil bizden önceki ümmetler içinde çok önemli olan ve Resulallah (sav) efendimizden önceki birçok Peygamberimizin kurtuluÅŸ mucizelerinin yaÅŸandığı, AÅŸure günü de Muharrem ayı içerisinde yer almaktadır.
Hz. Peygamber Efendimiz Muharrem ayını “Allah’ın ayı” olarak nitelendirmiÅŸ ve Ramazan ayından sonraki en faziletli orucunu bu ayda tutulan oruç olduÄŸunu bizlere bildirmiÅŸtir. [5]
“Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” [6]
Bu hadisin açıklamasında Ä°mam-ı Gazali ÅŸöyle yapar: “Muharrem ayı hicri senenin baÅŸlangıcıdır. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayandırmak ne güzel olur. Bereketinin devamı daha fazla ümit edilir.”
“Her kim Muharrem ayında bir gün oruç tutarsa, o kimsenin tuttuÄŸu her bir güne karşılık olarak kendisine otuz sevap verilir.” [7]
Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri muharrem ayına ayrı bir önem verir, bu ayda Peygamber Efendimizin hicret ettiÄŸini, geçmiÅŸ Peygamber Efendilerimize de çeÅŸitli nimetler verildiÄŸini, Allah’ın izni ile birçok sıkıntılarından kurtulduklarını bizlere naklederlerdi. Muharrem ayının öneminden bahsederken;
“ Bu ayda müminlerin fazlaca oruç tutmalı, salat-ü selam getirmeli ve inananların bütün Müslümanlara “hicri yılbaşımız kutlu olsun” diyerek tebrik göndermesi gerekir. Dükkânlarımızın camlarına “hicri yılbaşınınız mübarek olsun” diye tebrik yazıları asmamız lazım. Müslümanlar inandıkları deÄŸerlere sahip çıkmalıdırlar. Bakın televizyonlarda Muharrem ayı ile ilgili hiçbir ÅŸeye rastlayamıyoruz. EÄŸer sizler ihlaslı olursanız, sizler olduÄŸunuz gibi görünüp, göründüÄŸünüz gibi olursanız. Lisanınıza sahip olup, yalan söylemeyip, yemin etmeyip, gıybet etmezseniz, haramlardan uzak durup faiz yemez iseniz yani salih bir insan olursanız, Ya Rab! DediÄŸiniz zaman Cenabı Zül Celal Hz.leri; “söyle kulum seninle beraberim” diyecektir. Bara gidelim dediklerinde, gitmiyorsunuz. Saza gidelim dediklerinde, gitmiyorsunuz. Kötü yerlere gidelim dediklerinde, gitmiyorsunuz ama evinizdeki televizyonda her ahlaksızlığı göz yumup hanenizin içerisinde yaÅŸatıyorsunuz. Ve bu çirkinliklere tepki dahi vermiyorsunuz. Lut (as) Kavminde kötü filleri yapan yedi kiÅŸidir. O yedi kiÅŸiyi ıslah etmedikleri için Allah-u Teala seksen bin kiÅŸiyi helak etmiÅŸtir. Bu seksen bin sabahlara kadar namaz kılardı. ” BuyurmuÅŸlardır.
Cennet Mekân Abdullah Baba Hz.ler kendileri Muharrem ayı içerisinde itikâfa girerlerdi. Muharrem ayı itikafı yedi gündür. Efendi Hz.leri Muharremin üçüncü günü itikafa girer muharremin onuncu günü yani aÅŸure günü çıkarlardı.Muharrem ayı itikafını yedi gün yaparlardı. Bizlere de bu ay içinde itikâfa girilebileceÄŸini bildirmiÅŸ hatta tavsiye etmiÅŸlerdir.
Ramazan ayı içerisinde girilen itikâftan çokta farklı olmamakla birlikte, neler yapılacağını ve nelere dikkat etmemiz gerektiÄŸini bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Ramazan itikâfından farklı olarak cami ÅŸartı yoktur. KiÅŸi evinin bir odasında girebilir. Cennet Mekan muharrem ayı itikafına evinde girmiÅŸtir.
“Niyet ettim Allah rızası için Muharrem ayı itikâfına girmeye diyerek niyet edilir.
Bir gün, üç gün, beÅŸ gün ya da yedi gün olaraktan muharrem ayı itikâfında durmaya ÅŸeklinde niyet edilebilir.
Muharrem ayı itikâfına aynı ramazan ayı itikafı gibi ikindi vakti girilir. Sabah namazı vakti çıkılır.
Ä°tikâfa giren kiÅŸi itikâf süresince iftarında, sahurunda canlı hayvandan çıkan bal yumurta, et, tereyağı, süt, peynir… vs, yiyemez. Ancak zeytin, zeytinyağı, ay çiçek yağı, çorba, pilav, sebze, meyve ve diÄŸer hububatlardan yiyebilir. Tuz katiyen yemez, çünkü tuz yediÄŸi zaman suyu çok içer vücut ağırlaşır, miskinleÅŸir ve uyku verir. Uyku gelmemesi için tuzsuz tavsiye edilir. Ä°tikâfta dört saat uyku verilir.
Bir günde çekilecek tesbihat sayısı:
70.000 Kelimeyi Tevhid
100.000 Lafza-i Celal
10.000 Salavatı Şerife
Ä°tikafa giren kiÅŸi dilini ucunu diÅŸinin altına yerleÅŸtirecek ve bu ÅŸekilde söylerken kalbide “La Ä°lahe Ä°llallah” demeye baÅŸlar. Eli dahi tesbih çekerken, kalbinin zikrine yetiÅŸemez ve içeriye çeÅŸitli renklerde nurlar gelmeye baÅŸlar. Beyaz nur, sarı nur, yeÅŸil nur, mor nur, kırmızı nur, mavi nur ve sonun da siyah nura ulaşır. Burada Piranlar gelir, Üstadı gelir, melekler, tayfayı cin, ÅŸeytan gelir. Åžeytan bir taraftan bağırır, çağırır; korkutmak için acayip garaip haller yapar, aldatmaya çalışır, nur gösterir ben Senden razı oldum, bu tarafa gel diye çağırır, itibar edilmez.
Ä°tikâftaki Zât Ä°brahim’in (as) Cenabı Zül Celal Hz.lerine teslim olduÄŸu gibi teslim olur. Ä°ÅŸte burada bütün enbiyalar teÅŸrif ederler, onlarla beraber zikir yaparlar, Allah-ü Teâlâ Hz.lerinin sayısız lütuf ve ihsanına gark olur. Bu ÅŸekilde yapılan itikâfa da tasavvuf itikâfı denir.”
Ä°tikâfa girecek kiÅŸinin olgunluk yaşına gelmiÅŸ olması tercih edilir.Cennet Mekan Abdullah Baba Hz.leri 40 yaÅŸ altında ki kiÅŸilerin itikafın manevi ağırlığını kaldıramıyacakları için itikafa girmesini pek uygun görmezlerdi.
Yeni Hicri Yılın, Muharrem ayının ve AÅŸure gününün milletimiz, memleketimiz ve bütün Müslümanlar hakkında hayırlara vesile olmasını Cenabı Hak'tan niyaz ederiz…
Konuyla alakalı diğer cevaplanmış sorulara aşağıdaki linklerden bakabilirsiniz
[1] Tövbe Suresi/ 36
[2] Buhârî, Ehâdî, 5, Tevhid, 24; Müslim, Kasâme, 29; Ebû Dâvud, Menâsik, 67; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I/37, 73.
[3] Cassâs, Ebu Bekir Ahmed b. Ali er-Râzî, Ahkâmu'l-Kur'ân, II, 110-111. Thk. Muhammed es-Sâdık el-Kamhâvî, ikinci baskı, Dâru’l-Mushaf, Kâhire
[4] Muharrem ayı, 12 ay ve 355 gün olan kameri yılın ilk ayıdır. Adından da anlaşılacağı üzere, kameri yılda -güneÅŸin deÄŸil- ayın hareketleri esas alınmaktadır. Hicrî tarih, Hz. Muhammed (s.a.s.)' in Mekke'den Medine'ye göç ediÅŸi ile baÅŸlar. Hicretin takvim baÅŸlangıcı olarak kabul edilmesi, Hz. Ömer devrinde olmuÅŸtur. Onun devrine gelinceye kadar Araplar, düzenli bir tarih belirleme sistemine sahip deÄŸillerdi. Fil vakası gibi önemli olayları kıstas olarak benimsemiÅŸlerdi. Hz. Ömer devrinde, Hz. Peygamber’in Mekke’den Medine’ye hicret ettiÄŸi yıl (Miladi 622), Ä°slâmî takvimin baÅŸlangıç yılı (Hicri 1) olarak, Muharrem ayı da bu takvimin ilk ayı olarak kabul edildi.
[5] Müslim, Sıyam, 202-203
[6] Ä°bni Mâce, Sıyam: 43 (Riyazü's-Sâlihin, II, 504
[7] Kenzu’l-Immal, 8/572
Okunma Sayýsý : 4991 Soru Tarihi: 10/1/2016