SORU ARA
RASTGELE SORU ÝNCELE
SON SORULAN SORULAR
SORULAN SORU
Levh-i mahfuz hakkında bilgi verebilir misiniz? Abdullah Baba (ks) Hazretleri sohbetlerinde Levh-i mahfuz dan faydalanmış mıdır?
CEVAP
Levh-i mahfuz bütün kâinatta var olan canlı, cansız bütün yaratılmışların, olmuÅŸların ve olacakların, varlık programının yansıdığı, bütün varlığın bütün mukadderatın hepsinin bilgilerinin cümlesinin kayıtlı olduÄŸu yer, ilahi bir levhadır.
Cenab-ı Zül Celal Hz.leri ayeti kerimesinde;
يَمْحُو اللّهُ مَا يَشَاء وَيُثْبِتُ وَعِندَهُ أُمُّ الْكِتَابِ
Allah, dilediÄŸini siler, dilediÄŸini de sabit kılıp bırakır. Ana kitap (Levh-i Mahfuz) O’nun yanındadır.[1] Buyurmaktadır.
فِي إِمَامٍ مُبِينٍ إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي الْمَوْتَى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَآثَارَهُمْ وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ
Åžüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz, her ÅŸeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmiÅŸizdir.[2]
فِي لَوْحٍ مَّحْفُوظٍ
O, korunmuÅŸ bir levhada (Levh-i Mahfuz’da)dır. [3]
Ä°bn Cerir Taberi der ki; Bize Amr Ä°bn Ali, Enes Bin Malik’ten naklettik ki; Allah bu ayette zikrettiÄŸi korunmuÅŸ levha Ä°srafil’in karşısındadır.
Ä°bn Ebu Hatim der ki; Bize babam Abdurrahman ibn Selman’dan nakletti ki; o ÅŸöyle demiÅŸ: Allah’ın verdiÄŸi her ÅŸey Kur’an dan öncesi ve sonrası mutlaka Levh-i Mahfuz’dadır. KorunmuÅŸ olan levha Ä°srafil’in iki gözünün önündedir, ancak ona bakma izni verilmez.
Mukatil der ki; Levh-i Mahfuz ArÅŸ’ın sağındadır. [4]
Ä°lmi Ledün sahibi kimseler Allah’ın izni, inayetiyle Levh-i Mahfuzdan faydalanırlar. Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri de faydalanmış, derviÅŸlerinden faydalananlar mevcuttur.
Hasan al Basri der ki; Bu ÅŸanlı Kur’an, Allah’ın katında korunmuÅŸ olan levhadadır. Ondan dilediÄŸi kadarını kullarından dilediÄŸine indirir. [5]
Levh-i Mahfuz da olan bir hususu Allahu Teala rüya yolu ile ilmi ledün sahibi kullarına dilediÄŸi kadar bildirimde bulunur. Gaybı Allahu Teâlâ bilir. Bu bilgiyi istediÄŸi kuluyla da paylaşır.
Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri; Bizler Allah bildirirse biliriz evladım. Allah bildirmezse gören göz görmez, duyan kulak duymaz.
Kimi geliyor; “Rüyamda gördüm” diyor. Kimi geliyor; “Buraya geleceÄŸinizi gördüm” diyor. Kimi geliyor; “Uçaktan indiÄŸinizi gördüm” diyor. Bunları bildiren rabbimdir. Allah (cc) keÅŸif keramet verir. Kimlere verir? Allah’ı (cc) zikredenlere, kalbi selimlere, lisanı güzel olanlara, ÅŸehvetini muhafaza edenlere, helal lokma yiyenlere verir. Allah’ım (cc) her birinizi sevip, rızasına muvaffak ameller iÅŸleyenlerden eylesin. Son nefesimize kadar Allah’ın (cc) rızasını kazanmak için çalışanlardan eylesin.
Üstadımız Abdullah Baba Hz.lerinin ihvanlarından bir kadıncağız ağır bir hastalığa tutulur, rahatsızlığı hat safhada olduÄŸu için doktorlar ümidi keserler. Hatta kocası, eÅŸinin vefat edeceÄŸini manen görür. Bu arada eÅŸinin rahatsızlığını Abdullah Baba Hz.lerine de bildirir. Üstadımız bunun üzerine kadıncağızı okur ve ölecek diye bekledikleri kadın sıhhat bulur. Üstadımız Bu yaÅŸanan hadiseyi ibret olması için bir mecliste anlatırken; O hasta olan kadıncağızın kocası ÅŸöyle bir soru yöneltir:
─Efendim bu hadise nasıl oldu ben anlayamadım? Manen hanımımın öleceÄŸini gördüÄŸüm halde halen yaşıyor, deyince.
Üstadımız o kiÅŸiye ÅŸöyle cevap verir:
─ Evladım senin manen gördüÄŸün doÄŸru. Ancak biz Cenabı Zülcelâl Hz.lerinden hanımının iyi olması için niyazda bulunduk Bütün Kuvvet ve Kudret Allah-ü Teâlâ Hz.lerine aittir, takdir ettiÄŸini tehir edebilir.
Buyurduktan sonra ÅŸöyle bir hadisi naklettiler:
Peygamber (sav) Efendimiz döneminde bir sahabe evlilik çağına geldiÄŸinde, onu evlendirdiler. Sahabeyi zifaf gecesine kattıktan sonra Rasulullah (sav) Efendimiz ashabına dönerek ÅŸöyle buyurdular:
“Bugün evlendirdiÄŸimiz kardeÅŸimizin ömrü bu gece tamam olacak yarın sabah namazından sonra defnedeceÄŸiz”.
Sahabeler ertesi gün mescide geldiklerinde Peygamber (sav) Efendimizin “Yarın ölecek” buyurduÄŸu kiÅŸiyi görünce hayrete düÅŸtüler. Bu arada Peygamber (sav) Efendimiz de gayet mahzunlaÅŸtı. Zira kiÅŸinin öleceÄŸini kendisi söylemiÅŸti. Tam bu haleti ruhiye içerisinde iken Cebrail (as) geldi ve:
– Ya Rasulullah (sav) ! O gence sor ne yapmış.
Rasulullah Efendimiz (sav) O gence sordu:
– Sen dün ne amel iÅŸledin.
Bunun üzerine O genç sahabe, ÅŸöyle cevap verdi:
– Ya Rasulullah dün akÅŸam eve girdikten sonra kapım çalındı. Yemen’den gelen bir kiÅŸi aç olduÄŸunu ve kalacak yeri olmadığını söyledi. Ben de eve buyur ettim ve kendimiz için hazırladığımız yemeÄŸi ona ikram ettik. Bizde yer gibi yaptık. Daha sonra ona döÅŸek serip, istirahat ettirdik.
O da yatmadan önce bize:
– Allah-ü Teâlâ Hazretleri sizden razı olsun. Ömrünüzü hayırlı ve bereketli kılsın, diye dua etti.
Bunun üzerine Rasulullah(sav) Efendimiz ÅŸöyle buyurdular:
– Bu kardeÅŸinizin takdir edilen ömrü gelen misafirin duası hürmetine tehir olundu.
Pirimiz Gavsül Azam Seyyid Abdülkadir Geylani (ks) döneminde, baÅŸka bir ÅŸeyh baÄŸlı olan bir derviÅŸ üstadının yanına gelir ve üstadına;
─ Efendim elimde bir miktar mal kaldı, bunu satmak için Åžam’a gitmeme müsaadeniz var mı, diye sorar;
Üstadı;
─ Hayır! Evladım gitme, der.
Fakat derviÅŸ tatmin olmaz ve Abdülkadir Hazretlerinin dergâhına varıp Hz. Pir ile görüÅŸür. Hz. Pir’de o derviÅŸe gitmesi için müsaade verir. DerviÅŸ Hz. Pir’den müsaade aldıktan sonra Åžam’a gider, mallarını satar. DönüÅŸte dinlenmek için bir aÄŸacın kenarına oturur ve orada uyuya kalır. Rüyasında haramiler bunun yanına gelip bıçaklarlar ve kazandığı paraları alıp oradan giderler, derviÅŸ bu rüyanın dehÅŸeti ile uyandığın da yerde kan izleri dahi görünce hayrete kapılır, parasına bakar yerinde, vücuduna bakar hiçbir tarafında çizik dahi yok, hemen doÄŸruca Abdülkadir Geylani Hazretlerinin dergâhına gider, olan biteni anlatır;
Pirimiz Gavs-ı Azam Seyyid Abdülkadir Geylani (ks)
O derviÅŸe ÅŸöyle buyururlar;
─ Evladım, senin üstadın sen Åžam’a gidince başına gelecekleri Levh-i Mahfuz’da görmüÅŸ, fakat manevi derecesi yeterli olmadığı için müdahale edememiÅŸ ve bu sebeple başına gelecekleri bildiÄŸi için gitmemeni söylemiÅŸ. Biz ise senin bu sıkıntını rüyan da geçirmen için Allah-ü Teâlâ Hazretlerine nazlandık buyurur.
[1] Rad Suresi 39
[2] Yasin Suresi 12
[3] Buruc Suresi 22
[4] Ä°bn Kesir 15/8398
[5] Ä°bn Kesir 15/8398
Okunma Sayýsý : 5238 Soru Tarihi: 11/10/2016