Erkek üreme organının uç kısmında bulunan deri parçasının kesilmesine Türkçe’ de “sünnet” Arapçada ise “hitan” denmektedir.

Hz. Ä°brahim Efendimizden baÅŸlayan sünnet olma emri ilahisi (geleneÄŸi) Hz. Peygamber ile birlikte Ä°slamiyet’te de devam etmiÅŸtir.

Peygamber Efendimiz (sav) Hz.leri bir hadisi ÅŸeriflerinde;

"Ä°brahim (a.s.) seksen yaşında iken kendisini kadum (keser) ile sünnet etti."[1] BuyurmuÅŸlardır.

Peygamber Efendimiz bilindiÄŸi üzere sünnetli doÄŸmuÅŸ, torunları olan Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin Efendimizi de kendi elleriyle sünnet etmiÅŸtir.

Peygamber efendimiz beş şey yaratılış gereğidir buyurmuş ve

"BeÅŸ ÅŸey fıtrat (yaratılış) gereÄŸidir: Sünnet olmak, Koltuk altı kıllarını, kasıklarını tıraÅŸ etmek, tırnak kesmek ve bir de bıyık uçlarını düzeltmek" [2]

Peygamberimiz (sav) bir baÅŸka hadislerinde ÅŸöyle buyuruyorlar:

 "Dört ÅŸey var ki, bunlar peygamberlerin sünnetlerindendir. Sünnet olmak, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek." [3]

Ä°slamla müÅŸerref olan her kiÅŸinin muhakkak sünnet olması gerekir. Peygamber efendimiz (sav) ileri yaÅŸlarda Müslüman olan bir kiÅŸiye;

"Üzerinizdeki (Ä°slâm'ın hoÅŸlanmadığı) fazla kılları temizle, tıraÅŸ et ve sünnet ol." Buyururdu. [4]

Saym b. Kelib'in babasından, onun da dedesinden naklettiÄŸi rivayete göre, dedesi demiÅŸ ki:

"Peygamberimiz (sav)'e geldim ve Ä°slamiyet’i kabul ettim. Bunun üzerine Efendimiz (sav) ÅŸöyle buyurdular:

Kendinden küfrün kıllarını at ve sünnet ol." [5]

Araplar olmak üzere birçok Müslüman toplulukta bu iÅŸleme “hitan” denirken Türkçede sünnet denmesin en büyük sebebi bizim millet olarak Peygamber Efendimiz ’in (sav) sünnetine baÄŸlılığımızdır. Sünnet bizim milli deÄŸerlerimiz içinde Ä°slam olmanın bir alâmeti ve niÅŸanesi sayılmıştır.

Tıp açısından bakıldığı zaman, sünnetin bir temizlik iÅŸlemi ve saÄŸlık için bir hijyen tedbiri olduÄŸu görülür. Gulfe eti veya haÅŸefe denilen kabuÄŸun iç kısmı sıcak ve rutubetli olduÄŸundan, mantar ve mantarımsı bakterilerin kolay üremesi için son derece müsait bir ortam sayılır.

Sünneti hangi yaÅŸlarda yapılması uygundur sorunuza gelince;

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri;

“ Evlatlarımızın sünnetlerini doÄŸumundan iki yaşına kadar ya da yedi yaşından ergenliÄŸi kadar olan aralıkta yapmanız uygundur. Ä°ki ile yedi yaÅŸ aralığında yaptırmayınız evladım. Bu yaÅŸ aralığında yapılırsa bazı psikolojik sıkıntılara yol açabilir.

Sünnet merasimlerimizi Ä°slam’ı ölçülere uygun olarak yapmamız lazımdır. Haram iÅŸlerin yapıldığı bir ortamda Peygamber Efendimiz sünnetini ihya etmek olur mu?

Evladlarınızı haram sözler söyleyerek sünnete hazırlanmayın. Edep ve adap içinde Peygamber Efendimizin (sav) sünnetine yakışan bir ÅŸekilde yapılması gerekir. Sünneti yapacak doktor efendi operasyona baÅŸladığında bitene kadar Salatü selamlar getiririz. Bitmesine müteakip Kuranı okuyup dua ederiz. Arkasından da herkesin bütçesine uygun olarak hazırladığı yemeÄŸi misafirlerine ikram eder.” BuyurmuÅŸlardır.

Günümüzde ise çocuk sünnet ettiriliyor ardından bir sene ya da birkaç ay sonra düÄŸünü ya da merasimi yapılıyor. Bunlar kültür deformasyonun sünnet üzerine yansımalarıdır. Amaç sünneti ihya etmekse kesimi önce merasimi ise altı yedi ay sonra yapmak anlamsız deÄŸil midir?