SORULAN SORU

“Müminin rüyası nübüvvetin kırk altı cüzünden bir cüzdür. Bu rüya anlatılmadığı müddetçe bir kuşun ayağında takılı vaziyette durur. Anlatılacak olsa hemen düşer.” Hadisi şerifini açıklar mısınız?

CEVAP

Peygamber Efendimiz (sav) Hz.leri;

"Zaman yaklaşınca, mü'minin rüyası, neredeyse yalan söylemeyecek. Esasen mü'minin rüyası, peygamberliğin kırk altı cüzünden bir cüzdür." Buharî'nin rivayetinde şu ziyade var: "Peygamberlikten cüz olan şey yalan olamaz." [1]

Peygamber Efendimiz (sav) Hz.lerine vahiy altı ay boyunca rüya yoluyla gelmiştir. Buda yirmi üç yıllık nübevitinin kırk altı da bir yapmaktadır. Rasulullah (sav)  “kırk altı cüzünden bir cüzdür” demesinin hikmeti budur.

İslam âlimleri bu hadise dayanarak rüya olayını üç kısım üzere sınıflandırmışlardır.

Birincisi; Rab tarafından doğrudan doğruya veya bir melek vasıtası ile meydanda olan hak bir telkindir ki, asıl rüya budur. Buna ‘MÜBEŞŞİRAT’ denilir. Yahut ayet ve hadislerde geçtiği üzere ‘SADIK RÜYA’ veya ‘SALİH RÜYA’ denilir ki, Allah tarafından müjdelemek veya uyarmak amacı kastedildiği söylenmiştir.

Rüya haktır, Peygamber Efendimiz (sav) hadis-i şeriflerinde;

“ Güzel rüya müjdedir. ”[2]

“ En doğru rüya seher vakti görülendir. ” [3]

“ Peygamberlik müjdelerinden salih (iyi) rüyadan başka kalmadı. Mümin rüyayı, ya kendi görür veya başkaları onun için görür ” [4]

Yine başka bir hadis-i Şeriflerinde Efendimiz (av) “Benden sonra Peygamberlikten bir şey kalmaz, ancak saliha rüyalar müstesna” [5]

İkincisi; nefsin kendinden kendine doğru olan bir telkindir ki, mazide geçirdiği hatıraların düşünülmesinden başka bir şey değildir. Buna Kur-an ’da ‘ADĞAS-Ü AHLAM’ adı verilir. Karma-karışık içgüdüsel idrakler, bilinçaltına yerleşmiş duygular demektir.

Üçüncüsü; şeytani bir telkindir ki, harici bir gizli tesirden meydana gelen ve fakat yalan bir çağrı ve hayalden ibaret olur. Sadık rüyanın zıddı olarak kabul edilir. Bu da ‘ŞEYTANİ RÜYA’ diye belirtilir. Bununla beraber bütün bunlar nefiste ilmi olmasa bile, hissi bir heyecan uyandırmaktan başka bir şey değildir.

Peygamber Efendimiz (sav) Hz.leri;

Rüyanızda güzel şeyler gördüğünüzde, bilin ki o Allah’tandır; kötü bir şey gördüğünüzde ise, onun şeytan olduğunu bilin ve sağ ve sol yanlarınıza “tuh” deyip, şeytanın şerrinden Allah’a sığının (Euzu çekin)”

Bir başka hadisi şerifte;

Kötü rüya gören uyanınca sol tarafına üç defa tükürüp, şeytanın şerrinden Allahü Teâlâya sığınsın. Bu takdirde rüya, ona zarar vermez. [6] Buyurmaktadır.

Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri kötü rüya gördüğümüz zaman “sübhanallahi velhamdülillahi vela ilahe illallahu vallahu ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim, deyip solunuza üç defa tükürünüz.” Diyerek bizlere tavsiyede bulunmuşlardır.

Bu açıklamalar doğrultusunda rüyanın dini yaşantımız açısından önemi azımsanmayacak kadar fazladır. Burada mümin bir insanın dikkat edeceği “Salih Rüyalar” dır. Her gördüğü rüyayı yorumlatmak birilerine anlatmak için çaba harcamamalıdır.

Peygamber Efendimiz (sav) Hz.leri;

“Sizden biri sevdiği bir rüya görünce, (bilsin ki) bu Allah’tandır. Bunun için Allah’a hamdetsin, bunu başkasına anlatsın. Hoşuna gitmeyen bir rüya görünce de (bilsin ki) bu şeytandandır, hemen şerrinden Allah’a istiazede bulunsun. Rüyayı kimseye de anlatmasın, zira kendisine zarar verecek değildir.” [7] Buyurmuşlardır.

Gördüğümüz salih rüyalarda herkese anlatılmaması gerekir. Rüya tabiri, ilim işidir. Rüyalarda belli misaller, belli şifreler vardır. Kişiye özel remzi yani günümüz tabiriyle simgesel anlatımlardır.  Dış görünüm itibariyle çok çirkin görünen öyle rüyalar var ki, gerçekte çok güzeldir. Herkes tabir edemez.

Aynı göre gören iki kişinin rüyalarının tabiri aynı değildir. Rüyada görünen remizlerin çok farklı anlamları olabilir.

Bir gün bir şeyhin huzuruna bir kimse gelir ve rüyasında kendisini minarede ezan okurken gördüğünü söyler.

Şeyh efendi; Allah mübarek etsin evladım, der ve iltifatla rüyayı yorumlayanı uğurlar.

Biraz sonra başka bir kişi gelir ve bir önceki gibi o da rüyasında kendisini minarede ezan okurken gördüğünü söyler. Fakat bu sefer şeyhin kaşları çatılır, sesinin tonu değişir ve “ Çabuk o çaldıklarını sahiplerine ver, yoksa başına şöyle şöyle işler gelecek. Diyerek ikinci kişiyi gönderir.

İki rüyayı da dinlerken yanında bulunan hizmetlerden sorumlu derviş, aynı rüyaya farklı yorumun sebebini sorunca, Şeyh efendi şöyle buyurur;

Evladım, anlatılmaz ama şu kadarının izahat edeyim. İlk gelen adam rüyasını anlatırken Kuranı Kerimde Salihlerle ilgili bir ayet gözümün önüne geldi. İkinci kişi rüyasını anlatırken ise hırsızlık yapanlarla ilgili ayeti kerime gösterildi.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri yanına bir aile gelir. Bu aile evlilik ile ilgili istihare yaptıklarını ve rüyalarında yeşillikler gördüklerini, bu nedenle evlendiklerini söylerler, fakat aradan bir müddet geçtikten sonra anlaşamayıp boşandıklarını bunda ki hikmeti sorarlar.

Abdullah Baba Hazretleri kendisine gelen bu kişileri dinledikten sonra,   ─Gördüğünüz yeşillik ne tür idi, diye sorar;

Onlar şöyle cevap veririler;

─Efendim, nane bahçesi idi, deyince;

 Abdullah Baba Hazretleri;

─Evladım nane yeşildir ama acıdır, buyururlar.

Bu yüzden rüyalarımızı Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.lerinin rüya yormaya yetkili kıldığı kişilere anlatmamız lazım. Gördüğümüz her rüya içinde bu kişileri rahatsız etmemiz pek uygun olmaz. Rüyalarımızı, anlatacaksak, bilhassa güzel olanları salih kimselere anlatılmalıdır. Çünkü salih kimse, rüya tabir ilmini bilmese de, hayra yorar, ondan zarar gelmez. Bir rüya yorumlandıktan sonra tabiri caizse açıldıktan sonra başka bir kişiye tekrar yorumlatılmaz.

Üstadımız Abdullah Baba Hazretleri dervişlerine rüyalarını sorar ve anlattığımız rüyaları tabir ederdi. Rüya tabiri hususunda da oldukça titiz davranır ve herkese rüya anlatmanın sakıncalarını belirtir; rüya anlattığınız kimse; “hayrola hayırdır inşallah” demezse rüyanızı anlatmayın zira Peygamber (sav) ve ashabı böyle söylerlerdi, diye tembih ederlerdi.

Salih insanların görmüş olduğu salih ve sadık rüyalar vardır. Onu ancak ehline söyleyin. Onlar ki salih olan, insanlara vaaz ve nasihat eden kimselerdir. Bu gibi rüyaları onlara anlatın, “ buyurdular.

Hadisi şerifin ikinci kısmına gelirsek;

"Mü'minin rüyası, nübüvvetin kırk (altı) cüzünden bir cüzdür. Bu rüya, anlatılmadığı müddetçe bir kuşun ayağında (takılı vaziyette) durur. Anlatılacak olursa hemen düşer." [8]

“Bu rüya, anlatılmadığı müddetçe bir kuşun ayağında (takılı vaziyette) durur. Anlatılacak olursa hemen düşer."

Bu ikinci kısımda anlatılmak istenen; Allahu Teâlâ’nın kaderi ilahiyesinden ayrılan bir husustur. Allahu Teâlâ’nın müvekkel [9] melekleri vardır. Allahu Teâlâ’nın vermiş olduğu salih rüyaları bu müvekkel melekler vasıtasıyla birinci kat semadan ayın kavis yaptığı bölgede ruha temaşa ettirilir.

Bu müvekkel olan melek yani rüya meleği kuş suretinde olduğu için hadiste geçen “bir kuşun ayağında (takılı vaziyette) durur” ifadesinde anlatılmak istenen budur.

Bu rüyaların anlatılma müddeti üç gündür. Rüyada kişiye bildirilen eğer ehil bir insana anlatılırsa bildirilen yeryüzünde zahir olur yani kaza olur.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri bu hususta bizlere şöyle bir örnek vererek;

“Kırşehir de iken bir rüya görmüştüm. Rüya gördüğüm günün ikinci gününde “üç gün dolmadan üstadıma gideyim, gördüğüm rüyayı anlatayım ki tahakkuk etsin”  diyerek üstadım yanına gittim. Eğer salih bir rüya üç gün içinde anlatılmazsa kazaya dönmeden o kimsenin durumu ahirete taalluk eder. Bu durum ledünni bir durumdur. Bu müddetin üç gün konması ilahi bir takdirdir. Bunu sorgulamak bize düşmez.”  Buyurmuşlardır.

 



[1] Buharî, Ta'bir 26; Müslim, Rüya 8, (2263); Tirmizî,Rüya 1, (2271); Ebu Dâvud, Edeb 96, (5019)

[2] İbni Cerir

[3] Beyhaki

[4] Müslim

[5] Buhari

[6] Muslim

[7] Buhari

[8] Ahmed b. Hanbel, 4/1,11; Ebu Davud, Edeb, 96; Tirmizî, Rüya, 6; İbn Mace, Rüya, 6; Darimî, Rüya, 11

[9] müvekkel : vekil tayin edilen




Okunma Sayısı : 10439

Soru Tarihi: 2/19/2017

Yorumlar
ibrahim pamuk

ALLAHIM RAZİ OLSUN RÜYA İLE AMEL EDENLERE ÇOK GÜZEL BİR AÇIKLAMA OLMUŞ RÜYA İLE AMEL EDİLMEZ İTİBAR EDİLİR DERDİ ABDULLAHBABAM ...ALLAHIM BABAMIZIN YOLUNDAN AYIRMASIN İNŞALLAH VERMİŞ OLDUĞU NASİHATLERE UYANLARDAN EYLESİN

Bir Yorum Yazın
Adı Soyadı *
E-Posta *
Yorum *