SORULAN SORU

Tasavvufta Hâl nedir? Şeytani hâl var mıdır? Nasıl olur? Zahiri hâl, mânevi hâl nedir? Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.lerini konu ile ilgili görüşlerini açıklar mısınız?

CEVAP


Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri;

Hâl iki türlü olur. Birincisi zahiri hâl, ikincisi ise manevi hâldir.

Zahiri hâl: Diyelim ki, bir insan sürekli içki içip, anne ve babasına eziyet etmiş, çocuklarıyla, arkadaşlarıyla ilişkileri kötüleşiyor. İçinde bulunduğu hâl onu en son, cinayet işlemeye kadar götürmüş. Daha sonra Allah-ü Teâlâ Hazretlerinin hidayeti ile o kişi yaptıklarından pişman olup, tövbe etmiş. Önceden yapmış olduğu kötü hâl ve davranışlardan kurtulmanın çarelerini aramış. Kitap okumuş, bir salih insanla dost olmuş, namaza başlamış. Böylece yavaş yavaş ahlâkını ve edebini düzeltmiş. Öyle ki onun önceki kötü hâlini bilenler:

Bu adamın hâli güzelleşti, eskiden içki içerdi, kumar oynardı, bıraktı. Kahveye giderdi bıraktı. Şimdi, camiden eve gidiyor. Evden işine, işinden evine geliyor. Kur’an okuyor, ilahiler söylüyor. Sakal bıraktı, şimdide hacca gidiyor. Hâli ne güzel oldu, diye konuşurlar. İşte buna zahiri hâl denir. Kişinin Allah ve Resûlünü sevdiğinin, takva olduğunun Allah’a giden yola sülük ettiğinin, alâmeti zahiri hâldir.

İkincisi mânevi hâldir; Mânevi hâl ise, basiret ile olur. Nasıl gön gözümüz varsa, basiret gözümüz de vardır. Nasıl lisanımız varsa, basiret lisanımız vardır, nasıl elimiz, ayağımız varsa, basiret elimiz, basiret ayağımız da vardır. Yani basiret vücudumuz vardır. 

Allah-u Teâlâ Hazretleri; “Benim evliyamı toprak yiyemez” buyuruyor. Sizce neden? Çünkü o kişi Allah’ı zikrederken bütün vücudu da zikre katılır. Zikir esnasında tüm vücudu nurlanır. O’nu toprak yiyemez, O’nu çürütmeye gücü yetmez. O mübarekler gözlerini yumup, zikir yaptığı zaman, karlama oluşur, tıpkı televizyon karlaması gibi… Biraz daha zikre devam ederse, karşısında sarık görür, kaş görür, göz görür, burun görür, derken, bir de bakar ki şeyhi karşısında duruyor. Şeytanı da görebilir, tayfayı cinni de… Çünkü manevi aynası açılmıştır artık. İşte bu da manevî hâldir.

Kişi zaman içerisinde Beytullah’ı, Ravzayı Mudahharayı görür. Rasulullah Efendimiz (sav) görür. Üstadını görür, evliyayı görür, kabir hâlini görür. Ancak, bu hâller Nefsi Mutmainne makamına gelince başlar.

Beşinci makama kadar, hâl dervişinin hâline itibar olunmaz. Bu makamdan önce gördüklerine nefsi ve şeytan müdail olup hayalini hâl gibi görebilir. Makama gelmeden görülen hâller bazen rahmani olabilir buda hüccet içindir. Makbul olan makama geldiğinde kişinin gördüğü hâldir.

Nasıl rüyanın 3 boyutu varsa hâlinde üç boyutu vardır. Rüyanın;  birinci boyutu Rahmani, ikinci boyutu nefsani, üçüncü boyutu ise şeytanidir.

Aynı rüyada olduğu gibi bu üç boyutun hâlde ki yansımaları da aynıdır. Nefsani hâlde, hâl gören bir kişiyi çok sever ise onu cennette görür, bir kişiyi sevmez ise o kişiyi cehennemde görür.  

Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri;

 “Bir meczup birini severse onu evliya yapar eğer sevmezse de kâfir yapar.” buyurmuştur.  

Makamın getirdiği hâl olmayınca kişinin nefsinin istek ve arzularına göre hâli şekillenir hayalini hâl zannedip ortalıkta dolaşır ki bu kişi baksanız 2. nefis meratibindedir, kendini de hâl dervişi olarak lans eder.

Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri;

Bazıları der ki sana Resulullah (sav) Efendimiz manen görev verdi vs...

Oğlum! Bir gün sana, “Sen hâlifesin! Sana manen görev verildi. Resulullah (sav) Efendimiz böyle böyle görev verdi.”, diyecekler. O adamlara deki, “Allah’ın Rasulü aciz midir ki sana söylediğini bana söylemedi.” Böyle insanları görürsen, maneviyat yolunun haramisidir. Bunları uzaklaştır.”

Onun için size; ben hâl gördüm, seni şöyle gördüm, hâlimde böyle gördüm diyen olursa itibar etmeyin.

Birde şeytani hâl vardır ki aynı rüyadaki gibi şeytanı aleyhi lane kişiye visvas kapısından girip türlü türlü şekil ve şemallere bürünüp insanın karşısına geçerek kişiyi yoldan çıkarmak için uğraşmasıdır. Bu nasıl olur? Sureti haktan gözüküp mürşidi kamil olmayan bazı şeyhlerin, bazı âlimlerin suretine girip bir takım telkinlerde bulunur. Kişide bunu rahmani sanıp yanılgıya düşer.

Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri o yüzden Mürşidi Kamil zatların şekline suretine şeytan giremez, diye bizleri uyarmıştır.





Okunma Sayısı : 1844

Soru Tarihi: 8/20/2023

Yorumlar
Bu soruya ait yorum bulunmamaktadır.
Bir Yorum Yazın
Adı Soyadı *
E-Posta *
Yorum *