Kamerî ayların on ikincisi olan Zilhicce ayı, İslâm'ın beş esasından olan hac ibadetinin yerine getirildiği aydır. Bu mübarek ayın birinden onuna kadar olan zaman dilimi "leyali-i aşere", yani on mübarek gecedir. Onuncu gün ise Kurban Bayramı'nın ilk günüdür. Peygamber Efendimiz (sav) bugünlerin önemini şöyle ifade ediyor:

"Allah`a ibadet edilecek günler içinde Zilhicce`nin ilk on gününden daha sevimli günler yoktur. O günlerde tutulan her günün orucu bir senelik oruca, her gecesinde kılınan namazlar da Kadir Gecesine denktir." [1] buyurmaktadır.

Kur'ân-ı Kerim'de Fecr suresinde "Ve on geceye yemin olsun." Ayeti kerimesi Zilhicce ayının ilk on gününe işaret etmektedir.

Zilhicce ayı haram aylarından olan Zilkâde, Zilhicce, Muharrem, Receb aylarının ikincisidir. İçerisinde önemli günleri barındır. Bunlardan bazıları Kurban bayramını, arefe gününü, terviye ve teşrik günleridir. Dolayısıyla Zilhicce ayı mübarek aylar içerisinde sayılmaktadır.

Zilhicce ayının sekizinci gününe “terviye”;

Kurban bayramı arefesinden önceki gün. Terviye kelime olarak, sulama, bol su verme, bir işi yaparken enine boyuna düşünüp taşınma gibi anlamlara gelmektedir. Terviye günü, ikamet edenlerin ihrama giriş günüdür.

Dokuzuncu gününe “arefe”

Zilhicce ayının dokuzuncu günü, Kurban bayramından bir önceki güne denir.

Kurban bayramı olan onuncu gününe “nahr”,

Nahr; bir hâyvanı göğsü üzerinden bıçak vurup, boğaz damarlarını kesmek, demektir.

Bundan sonraki üç güne de “teşrik günleri” (eyyâm-ı teşrik);

Kurban Bayramının 1. gününden (zi'l-hiccenin onuncu günü) sonraki üç güne verilen addır. Araplar bu günlerde, kurbanlarının etlerini kurutmak için güneşe serdiklerinden dolayı bu günlere teşrik adı verilmiştir.

Bayramın iki, üç ve dördüncü günlerine teşrik günleri denmesinin sebebi, bu günlerde teşrik tekbiri getirilmesidir. Teşrik tekbirleri, Kurban bayramının arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, toplam 23 vakit, her farzın selâmından sonra kadın-erkek, seferî-mukim ayırımı olmaksızın her mükellefe vaciptir. Teşrik tekbiri şöyledir:

“Allahü Ekber, Allahü Ekber. Lâ ilahe illâllahu vallâhu ekber. Allâhü Ekber ve lillâhilhamd.”

Zilhicce ayı fazileti hakkında Peygamber Efendimiz (sav);

"Günlerden hiçbiri yoktur ki onlarda yapılan bir iş Zilhicce'nin ilk on gününde yapılan işten daha faziletli ve yüce, Allah'a daha sevimli olsun?" [2]

"Salih amellerin Allah'a en ziyade sevgili olduğu günler bu on gündür! Ondaki her bir günün orucu bir yıllık oruca (sevapça) eşittir. Ondaki bir gece kıyamı (ibadetle ihya edilmesi) Kadir Gecesi'nin kıyamına (ihyasına) eşittir." [3]

"Arefe günü gelince, Yüce Allah rahmetini saçar. Hiçbir gün o günde olduğu kadar insan cehennemden âzâd olunmaz. Kim arefe günü gerek dünya ve gerekse âhiret ile ilgili olarak Allah'tan bir şey isterse, Allah ona istediği şeyi verir."

"Arefe günü tutulan oruç, geçmiş bir senenin ve gelecek senenin günahlarına keffaret olur." [4]

Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri bu aya hassasiyet gösterir. On günü ibadet ve taatla ihya ederdi.

Bizlerde bu aya gerekli hassasiyeti göstermemiz gerekir. Mümkünse bugünlerde oruç tutup zamanımızı Kur'an, istiğfar, salâvat, zikir ve Ümmet-i Muhammed'e dua ile geçirmeliyiz. Özellikle arife gününü ihya etmek için çaba harcamalıyız.