SORU ARA
RASTGELE SORU ÝNCELE
SON SORULAN SORULAR
SORULAN SORU
Ülkemizde ve bütün dünyada görülen Korona Virüsü hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP
Bütün dünya baÅŸta olmak üzere ülkemizde de covıd-19 korona virüs salgını görülmektedir. Dünyamız bundan öncede böyle büyük salgın hastalıkların etkisi altında kalmış sonucunda milyonlarca insan vefat etmiÅŸtir. GeçmiÅŸte olsun günümüzde olsun büyük salgınlar insanlar üzerinde maddi ve manevi büyük etkiler bırakmıştır. Bu etkilerin en başında can kayıpları görülürken yan etkileri olarak da ekonomik, psikolojik etkenler de ortaya çıkmaktadır. Bu etkilerinden dolayı salgınlar tarih boyunca toplumları etkileyen bir tehdit olarak görülmüÅŸ bazı ÅŸer güçleri tarafından kullanılmıştır.
Biyolojik silah kullanımın tarihteki ilk ve en çarpıcı örneÄŸi MoÄŸolların Orta Asya’ya büyük bir hakimiyet kurduÄŸu yıllara da Caffa (ÅŸu an Ukrayna sınırlarında kalan bir ÅŸehir) kuÅŸatması sırasında görmekteyiz ki MoÄŸol askerler kara vebadan ölmüÅŸ silah arkadaÅŸlarını mancınıklarla ÅŸehrin içine atmışlar, kaleyi zahmetsizce ele geçirmiÅŸlerdir.
Bu yaÅŸadığımız Korona virüs salgını ister biyolojik bir silah olsun isterse baÅŸka bir ÅŸey olsun unutmamak gerekir ki Allah (cc) izni inayetiyle olmaktadır ki rabbim ümmeti Muhammedî korusun inÅŸallah.
Peygamber Efendimiz (sav) Hz.leri;
“Kötü kadınlar çoÄŸalıp, zina bir toplum içinde yayılırsa, halk, daha önce görülmemiÅŸ bulaşıcı hastalıklara maruz kalır. AlışveriÅŸte hile yapılırsa, geçim darlığı baÅŸlar. Zekât verilmezse yaÄŸmur yaÄŸmaz. Hayvanlar olmasaydı, rahmet yüzü görülmezdi. Dine olan baÄŸlılık zayıflayınca, düÅŸmanların saldırısına maruz kalınır. Dine uymayan idareciler zuhur edince, anarÅŸi çıkar, millet birbiriyle boÄŸuÅŸur.”[1] Buyurmaktadır.
Bu yaÅŸanan olayları toplu olarak ele almak gerekirse biz Müslümanlar olarak vakarlı bir duruÅŸumuz olması lazım gelmektedir. Biz tedbirimizi alırız, takdir edecek olanın Allah (cc) olduÄŸunu unutmamalıyız.
Åžimdi sosyal medya organlarından insanlara korku, vehim aşılayarak bir panik ortamı yaratılmaya çalışılmakta, bu ortama inanan insanlarında özellikle müslümanlar olduklarını üzülerek görmekteyiz. Bizler ahiret sevdalısıyız. Bu iÅŸler korkak, abdestsiz, taharetiz insanların iÅŸleri Müslüman olan insanın böyle bir derdi olmaz. Korana virüsü ile ilgili tedbirleri incelediÄŸimizde Müslümanların günlük hayat yaptıkları rutin iÅŸler olduÄŸunu hepimiz görmekteyiz. Müslüman günde beÅŸ vakit abdestini alır, yemekten önce yemekten sonra ellerini yıkar, tuvalet ihtiyacını gördükten sonra taharetini alır, ellerini yıkar. Allah(cc) helal kıldığı yiyeceklerden yer, ibadetle taatle dışarıdan gelen bütün sıkıntılar def-ü ref olunur inÅŸallah. Ä°ÅŸte Ä°slam’ın ÅŸiarı olan temizlik kurallarını yerine getirmezsek de insanlarda çeÅŸitli hastalık meydana gelir.
Bu yaÅŸadığımız sıkıntı laboratuvar ortamında hazırlanmış suni bir sıkıntıdır. Yapan ÅŸer güçlerinin yapmak istedikleri birçok emel vardır. Ä°lk hedefleri nüfus planlaması yaparak yaÅŸlı nüfusu yok etmek, ikinci hedefleri ekonomik bir sıkıntı çıkartmak, üçüncü hedefleri insanların psikolojilerini bozup yönetilebilir kıtalar haline getirebilmek, dördüncü hedefleri aşı, ilaç vs. bulduk deyip insanları bu ilaçlara sevk edip hem parasal yönden hem de ilaçların içindeki maddelerle etkileyip ileri ki bir saldırıya açık hale getirmek, baÅŸlıca emelleridir.
Müslüman tevekkül sahibidir. Müslüman tedbirini alır, kendini kasmaz. Komik hale düÅŸmez. Peygamber Efendimizin tavsiye ettiÄŸi yiyecekleri özelliklede antiseptik ve antibiyotik özelliÄŸi olan sirkeyi tüketmeye çalışalım. Keza bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirecek turÅŸu suyu veya emsali ÅŸeyleri de tüketebiliriz.
Ä°nsanlara özelliklede Müslümanlara velhan ÅŸeytanını musallat ediyorlar. Velhan ÅŸeytanı ne yapar? Temizlikte çok su kullandırarak vesvese verir. Çok su kullandırır, sonra da gülüp alay eder. Abdest alırken musallat olur. Abdestim oldu mu, olmadı mı, ayağımı yıkadım mı yıkamadım mı diyerek vesvese verir. Sonucunda psikolojik rahatsızlıklar baÅŸ gösterir.
Peygamber Efendimiz (sav): “Abdestte musallat ÅŸeytan vardır. Onun adı Velhan’dır. Åžerrinden Allahu Tealaya sığınınız.” [2]
2020 yılı imtihanlarla geçeceÄŸini daha öncesinde de defaten dile getirmiÅŸtir ki bu sebeple bu sıkıntıların bir nebze olsun hafifleye bilmesi için Abdullah Baba Vakfımız olarak 81 ilde 81 kurban organizasyonu baÅŸlattık bu doÄŸrultuda kurbanları kestik, kesmeye de devam ediyoruz inÅŸallah.
Bu imtihanları yaşarken devletimizin aldığı tedbirleri uygulamaktan gocunmayalım.
18/639 yılında Suriye'de sahâbenin önde gelenlerinden pek çoÄŸunun vefat ettiÄŸi bir veba salgını olmuÅŸ, Hz. Ömer (ra) de bu durumu yerinde görmek için Suriye'ye gelmiÅŸti. Hz. Ömer (ra) karantina bölgesine girip girmeme konusunda yanındaki sahâbîlerle istiÅŸâre ettikten sonra, salgın bölgesine girmeyip geri dönmek isteyince, Ebû Ubeyde (ra):
"Yâ Ömer! Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun?" deyince, Hz. Ömer de:
"Ey Ebû Ubeyde! KeÅŸke bu sözü senden duymasaydım! Evet, Allah'ın kaderinden kaçıp yine O'nun kaderine sığınıyoruz. Farzet ki develerin, bir tarafı otlu diÄŸer tarafı kıraç olan bir vadiye inmiÅŸ olsun. Onları otlu yerde otlatsan da kıraç yerde de otlatsan da yine Allah'ın kaderiyle otlatmış olmaz mısın?" diyerek cevap vermiÅŸtir. Bunun üzerine Abdurrahman b. Avf da (ra):
Ben Resulullah'ın; Bir yerde veba olduÄŸunu duyarsanız, oraya girmeyin, ÅŸayet salgın sizin bulunduÄŸunuz yerde ise, oradan çıkmayın. buyurduÄŸunu iÅŸittim demiÅŸtir.[3]
Ayeti Kerimede ;
“Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız.”[4] BuyrulmuÅŸtur.
Hastalığı taşıma ihtimalimiz var ise yada yaÅŸadığımız yerde hastalık görünüyorsa, bulunduÄŸumuz yerden ayrılmayalım, toplu insanların bulunduÄŸu yerlere gitmeyelim;
Hz. ÂiÅŸe’den (ra) rivâyet edildiÄŸine göre, kendisi Resûlullah’a (sav) tâun hastalığını sormuÅŸ, o da ÅŸöyle buyurmuÅŸtur:[5]
“Tâun hastalığı, Allah Teâlâ’nın dilediÄŸi kimseleri kendisiyle cezalandırdığı bir çeÅŸit azaptı. Allah onu mü’minler için rahmet kıldı. Bu sebeple tâuna yakalanmış bir kul, başına gelene sabrederek ve ecrini Allah’tan bekleyerek bulunduÄŸu yerde ikâmete devam eder ve başına ancak Allah ne takdir etmiÅŸse onun geleceÄŸini bilirse, kendisine ÅŸehit sevabı verilir.”
BaÅŸka bir rivayette;
“Ashâbım korkmayın! Hastalık çıkmışsa yerinizde ikamet edin. Ä°kamet ederken ölüm vaki olursa ÅŸehitlik kazanmanıza sebep olur, oradan firar etmeniz, oradan baÅŸka bir beldeye gitmeniz savaÅŸtan kaçmak gibi ödlekliktir ve günahtır.”
Amr b. Åžerid’in babasından aktardığına göre, Sakif’ten gelen heyet içerisinde cüzzamlı bir adam da vardı.
Hz. Peygamber (sav) ona; “Biz senin biatini kabul ettik, siz evinize dönün.” ÅŸeklinde haber saldı. [6]
Bizler topluma örnek olalım. Bir ürünü fahiÅŸ fiyata satmaya kalkmayalım. Evimize çıldırmış gibi alışveriÅŸ edip, stokçuluk yapmayalım. Kendimizi ÅŸeytana oyuncak edip, güldürmeyelim.
Allah Tealayı daim zikretmeyi, günlük evradlarımızı, 100 ihlası ÅŸeriflerimizi, üç aylar dersimizi ve dualarla manevî tedbirleri almanın lüzumunu önemle hatırlatır ve bu kritik süreçte Cenâb-ı Hak’tan, devlet yetkililerimize muvaffakiyet ve tüm milletimize saÄŸlık, sıhhat ve âfiyetler niyâz ederiz.
[1] Beyhaki, Åžuabu’l-Ä°man, 5/22, 23
[2] Günyatüt Talibin syf 150
[3] Buhârî, Tıb, 30, Müslim, Selâm, 32,
[4] Bakara sûresi (2), 195
[5] Buhârî, Tıb 31; Ayrıca bk. Buhârî, Enbiyâ 54; Kader 15; Müslim, Selâm 92-95
[6] Müslim, Selam, 136; Nesaî, Biat, 19
Okunma Sayýsý : 4423 Soru Tarihi: 3/19/2020
Allah razı olsun Rabbim ümmeti muhammedi hıfzeylesin inÅŸallah
Allah razı olsun Hocam her ÅŸey çok güzel özetlemiÅŸsin aÄŸzına saÄŸlık.Rabbim size ve sevdiklerinize hayırlı uzun ömürler versin