Zakirin görevlerini, yolumuzda yapması gerekenlerini geçmiÅŸ sorular içinde güncellenmiÅŸ son haliyle cevaplamıştık. GeniÅŸ bilgi almak için cevabı inceleyebilirsiniz.

http://abdullahbaba.com/soruDetay.asp?sorularID=174#yorumSonuc

Sorularınız cevabına gelince;   Her konuda zakire danışmak gerekir mi? Zakire kayıtsız-ÅŸartsız biat etmek mi lazım? Onlara her ÅŸeyi söylememizi ve izin almamızı istiyorlar…

Zakir olan kimsenin böyle bir yetkisi de böyle bir görevi de yoktur. DerviÅŸ içinden çıkamadığı bir meselesi varsa, zakirde mahremiyeti muhafaza eden bir insansa; bir abi, bir kardeÅŸ gibi sırdaÅŸ olma adına bu iÅŸi yapar. Bir sır verilmiÅŸ ise mahremini vermiÅŸ olur ki zakire verilen bu sırlar zakirin namusu olur. Bu sırları namusu gibi saklaması gerekir. Ä°kinci, üçüncü ÅŸahıslarla bunu paylaÅŸmaz, paylaÅŸamaz. Evde ailelerine anlatamaz.

Zakirin her konuyu danışılmasını istemesi ya da bunu ima etmesi haddi aÅŸmasına vesile olur ki yolumuzda külliyen teslim olmak ya da kayıtsız-ÅŸartsız biat etmek gibi bir ÅŸey kesinlikle olamaz, böyle bir ÅŸey yoktur.

Bunu böyle olmasını isteyen zakir varsa eÄŸer adını koymadığı ÅŸeyhlik yapmak isteÄŸinden kaynaklanmaktadır.

DerviÅŸ yaÅŸadığı beldeden ayrılırken zakirini ya da görevli çavuÅŸu dua istemek için araması, haberdar etmesi edeben güzel bir davranıştır. Fakat izin istemek gibi bir ÅŸey mevzu bahis deÄŸildir. DerviÅŸ isterse zakirini haberdar eder, duasını alır. Zakir bana niye haber vermediniz, diye bir ÅŸey söyleyemez.

Bir iÅŸ yaparken ehline sormaya "meÅŸveret" veya "istiÅŸare" denir. Ä°stiÅŸare sünnettir. Kur'an-ı Kerimde mealen, (Yapacağın iÅŸi önce meÅŸveret et!) buyuruluyor. (Al-i Ä°mran 159)

Yapacağı iÅŸi ehli ile istiÅŸare edene, o iÅŸin en güzeli nasip olur. [Taberani]

Ä°stiÅŸare sünnettir ve iÅŸin selametle sonuçlanabilmesi için birkaç aklın bir arada çalışması evladır ancak danışılacak kiÅŸi ehil olmalıdır. Ä°ÅŸi iyice sarpa sarmadan çözmek daha kolaydır. Bu sebeple içinden çıkılamaz hale gelmeden bir büyüÄŸe danışmak iyi olur çünkü iÅŸ  girift bir hal aldıktan sonra  düzeltmek derviÅŸi ve zakiri büyük bir zorluÄŸa sokacaktır.

Kısacası; DerviÅŸ kendi arzu ve isteÄŸi ile sıkıntılarını danışabilir zakiri ile istiÅŸare yapabilir ki bu derviÅŸ için faydalıdır ancak bunu yapmak istemiyorsa zakir bu konuda ona baskı yapamaz, sormuyor diye gönül koyamaz, onu edepsizlikle itham edemez.

DiÄŸer sorunuza gelince;  Zakirin fiileri ve davranışları hakkında cemaat içerisinde ÅŸikâyetler çoÄŸalıyorsa ne yapmalıyız?

Zakirin Ä°slami, ahlaki ve fiili hareketlerinde bozulmalar varsa yani ÅŸeriata tarikata aykırı davranışlar sergiliyorsa, yolumuzun öÄŸretilerinde sapmalar söz konusu olmaya baÅŸladığı zaman zakiri uyarmak gerekir.

Hz. Ömer (ra) Peygamberimiz (sav)'in hilafet makamına geçince kendinde çok büyük bir üzüntü görüldü. ArkadaÅŸları sordular:

- Sen Resulullah'ın makamına geçtin buna sevinmen lazım hâlbuki  üzülüyorsun bunu bize anlatır mısın? Hz. Ömer (ra) ÅŸu cevabı verdi:

- Allahu Teala benim hakkımda  bir çok ayetler söyledi ve Peygamberimiz (sav) «Benden sonra peygamber gelse Ömer gelirdi» (Mir'at-ı Kainat, Cild 1, Sayfa: 671; Sünen-i Tirmizi, Cild 6, Hadis No: 3931) gibi hadisler söyledi.

 Nihayet bende bir insanım bir hata yaparım, benim hatamı düzeltip bana söylemek isteyenlere sus, sen Ömer'den büyük müsün? Onun hakkında Peygamberimiz (sav) ÅŸöyle ÅŸöyle övdü, sen kim oluyorsun da ona akıl veriyorsun derler, söyletmezler, kimse söylemeyince bende helake giderim diye korkuyorum. Siz bozulursanız ben sizi doÄŸrulturum. Ama ben bozulursam ne yaparsınız? Diye sordu;

Cemaat içinde zayıf bir Müslüman kalkarak;

- Ya Ömer! Ben Resulullah'ı gördüm ve yaptıklarını çok iyi biliyorum. Sevmediklerini de biliyorum. Sen Resulullah'ın gidiÅŸatından ayrılırsan, ilk defa seni gizli tenha bir yere çeker güzellikle söylerim. Resulullah ÅŸöyle ÅŸöyle der, ÅŸöyle ÅŸöyle yapardı. Sen onun aksini söylüyor, aksini yapıyorsun  derim, düzelirsen kabul edersen ben davamdan vaz geçerim, eÄŸer düzelmeyip aynı devam edersen bu sefer en sevdiÄŸin arkadaÅŸların cemaatinde meclisinde senin en ağırına gelecek bir lisan ile konuÅŸurum. Düzelirsen ne ala yine fikrimden vaz geçerim, düzelmezsen belinden kılıcı bir karış kadar çekti ve; «Sen Ömer olmazsan kim olursan ol vallahi seni bu kılıçla düzeltirim» dedi. Hz. Ömer (ra) ayaÄŸa kalktı o sahabeyi kucakladı sarıldı ve gözlerinden öptü. “Hayatta beni en fazla seven sensin, ben yanlış bir hareket yapıp helake gittikten sonra ben, ‘Ömer'in ÅŸu halini beÄŸenmedi idim’ diye arkamdan söz edenlerden sen yüzbinlerce defa Allah, Resulullah ve benim yanımda daha hayırlısın. Allah’ıma ÅŸükürler olsun ki, ben bozulunca beni düzeltecek bir ümmetin başına Emir olmuÅŸum” dedi.

Bir yanlışa düÅŸtüyse zakir, yukarda belirtilen ölçüler çerçevesinde uyarılır. Zakirde nefsini uymayıp, uyarını dost bilmesi lazım ki Hz. Ömer Efendimiz “Gerçek dostum sırtımdaki akrebi bana söyleyendir, haber verendir.” buyurmaktadırlar. 

EÄŸer zakir ÅŸeriat çizgisinin dışında kadındır, kızdır bu tür fena ÅŸeylere tevessül edecek olursa; o zakirden derhal uzaklaşılır.  Abdullah Babamın yolunda hakkaniyetle giden baÅŸka bir zakire biat edilir.