Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri; “Allah’ı çokça zikredin, Allah’ı zikrederseniz Cenabı Zül Celal Hz.leri her türlü kapıyı açar, her türlü kolaylığı saÄŸlar, aklınızı hafızanızı açar evladım.  Ä°nsanın aklı bir yere kadar sınırlıdır, gidebileceÄŸi yer sınırlıdır ancak gönül uçsuz bucaksız bir ummandır, kiÅŸiyi sonsuzluk alemine götürür. KiÅŸi Allah’ı zikrettikçe bütün o âlemi kendi gönlünde, kendi içinde bulur. Dolayısıyla bütün sırlar kiÅŸinin gönlündedir. KiÅŸi Allah-u Teala Zül Celal Hazretlerini zikirle birlikte tefekkür ettikçe,  Allaha sığındıkça O‘nu tenzih ettikçe, O’nu birledikçe her bir nurunun karşılığını da ziyadesiyle alır. Dolayısıyla gönlü açılır. Gönlü açıldığı zaman gönlün ÅŸubesi olan akıl gönlün istikametinde serin olur.  Her ÅŸeyi döker indirir.” BuyurmuÅŸlardır.

Akıl Allah’ın bir nurudur. Nefsin himayesine girerse, günaha girerse ziyan olur. Akla nefsin bulaÅŸmaması içinde Allah-u Teala Hz.lerini çokça zikretmek gerekir.

Ä°nsanın aklının fikrinin ferasetinin çalışması için zahiri ve bâtıni sebepler vardır. 

Zahiri sebepler ta anne karnında baÅŸlar. Ä°nsan beyninin daha verimli olabilmesi için annenin beslenmesine çok dikkat etmesi lazım gelir. Sonraki süreçte de çocuÄŸun geliÅŸimde kendisine faydalı olacak, zararı dokunmayacak bilgiler verilmeye çalışılsın ki çocuÄŸun beyni kirlenmesin. Misal vermek gerekirse; Televizyonlardaki çizgi filimler, bilgisayar oyunları, telefonlar vs. gibi beynimizde büyük deformasyonlar bırakan çağımızın hastalıkları hakikatin karşısında birer engeldir. Ä°nsan beynininde bir kapasitesi var, bu kapasiteyi gereksiz bilgilerle doldurularak yararlı bilgilere yer kalmamaktadır. Televizyon, bilgisayar karşısında geçirdiÄŸimiz vakit hem heva olmakta, hem de insan beyni çok büyük etkilere maruz kalmaktadır. Bilgisayar başında çok vakit geçiren derviÅŸ derviÅŸanın rüyaları bile karmakarışık olur, etkilenir. Ä°nsanlarının beyninin dinlenmeye, tabiri caizse kendini ÅŸarj etmeye ihtiyacı vardır. Bir ÅŸeyleri bilmesi kadar unutması gereken ÅŸeylere de ihtiyacı olacaktır.

Manevi sebeplere gelince;

KiÅŸi Allah ve Resulüne karşı sevgi ve muhabbet besleyecek olursa, helal lokma yiyecek olursa zekâsı en üst seviyeye ulaşır.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri; “Fatih Sultan Mehmet Han’ın bu kadar zeki olmasının sebebi annesinin çocuÄŸunu muayyen zamanlarında dahi abdestli bir ÅŸekilde emzirmesidir.” BuyurmuÅŸtur.

KiÅŸi Allahu Teâlâ Zül Celal Hazretlerini bilir, niye yaratıldığını bilir, nerden gelip nereye gittiÄŸini bilir.  Åžuurlu bir müslüman olarak hayatını yaÅŸamaya çalışır. Allah’ı zikrettikçe beyninde büyük bir kapasite açılır. Artık aklını belli bir istikamet sokarak gereksiz bilgilerden arınarak Rabb-ül Alemine yönelip kendini bulmaya, kendini tanımaya baÅŸlar. Kuran-ı AzimuÅŸÅŸanı anlamaya çalışmak, hadis ve sünnetleri öÄŸrenmek, Ä°slami hayatımız için çok önemlidir. Bunları öÄŸrenmek için çaba harcarız. Ama cennette ki köÅŸklerin rengini öÄŸrenmek bize hiçbir ÅŸey kazandırmayacaktır. Biz sonuca erdirecek, Allah vuslat olduracak bilgileri öÄŸrenmemiz lazımdır. Bunu da gecelim günümüz Müslümanları bırakın cennetteki köÅŸklerin rengini gayri müslim olan sözüm ona sanatçıların giydikleri kıyafetlerin rengini öÄŸrenmek için çaba harcıyor. Bunu da yarışma programlarında genel kültür sorusu olarak soruluyor, kiÅŸi bilince de alkışlar, ne genel kültürlü insan deniyor. Müslümanın düÅŸtüÄŸü hallere, hayran olduÄŸu kiÅŸilere bakın…

Günümüzde okullarda okutulan ders müfredatlarında verilmeye çalışılan bilgililer o kadar lüzumsuz, bayağı, basit bilgiler ki çocuklarımız, gençlerimiz zehirleniyor. Diplomalı cahiller topluluÄŸu yetiÅŸtirmekten öteye geçmeyen bilgilerle beynimizi dolduruyorlar.

Ä°ngiltere’nin Hindistan’ı sömürdüÄŸü yıllarda Ä°ngilizler, Hindu öÄŸrencilere logaritma cetvelini ezberlemek zorunda bırakmışlardır. Sebebi ne? Bu ezberlemesi son derece zor ve imkânsız olan cetveli ezberlemeye çalışsınlar ki, beyinlerini boÅŸ bilgiyle doldurup, bu arada baÅŸka bir ÅŸey düÅŸünmeye fırsatları kalmasın.

Ä°ngilizler Hindistan’da çocuklara logaritma cetvellerini ezberleterek zihinsel soykırım uygulamıştır.

Ä°ÅŸte insan beyni ilme karşı dolmuÅŸluÄŸa eriÅŸirse bu sefer kiÅŸide tereddütler meydana gelir. Nedir bu tereddütler?

Bir ÅŸey düÅŸünür ötekiyle karşılaÅŸtırır, hangisinin doÄŸru olduÄŸuna bir türlü karar veremez. Muhakeme yeteneÄŸini kaybederek insanı çıkmazlara sürükler. Oysa biri armut, diÄŸeri elmadır. KiÅŸi bunu ayırt edemeyecek noktaya gelir. Televizyonda çıkan haberlerde seyretmiÅŸizdir, filan profesör telefon dolandırıcılarına parasını kaptırdı diye. Ä°ÅŸte gelinen nokta… Bu tip insanlara bir konu hakkında bir soru sorduÄŸunda benim ihtisas alanım felsefe, ben felsefeyi bilirim. Ben matematikçiyim, matematiÄŸi bilirim diyor.

AÅŸk eri Mevlana’mız mesnevisinde bir hikâye anlatır;

Nahiv ilmini yani Arapça dilini iyi bilen bir âlim gemiye (tekneye) binmiÅŸ, denizde gidiyordu. Yanındaki gemiciye kibirli bir edâ ile:

-Sen nahiv bilir misin? diye sordu.

Tekneci:

 -Yok beyim, ben câhil bir tekneciyim, diye cevap verdi.

Bunun üzerine âlim ona:

-Ömrünün yarısı boÅŸa gitmiÅŸ, dedi. Bir süre sonra denizde ÅŸiddetli bir fırtına çıktı, tekne batmak üzereydi.

 Tekneci âlime sordu:

-Beyim, yüzme bilir misin?

Âlim:

-Hayır, bilmem, dedi.

Tekneci:

-O hâlde desene gitti ömrünün hepsi. Çünkü tekne birazdan batacak” dedi.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri;

“Ders çalışırken, yada kuran ezberi yaparken, çalışmaya baÅŸlamadan evvel üç ihlas bir fatiha ÅŸerife okuyup makamlara bağışladıktan sonra Ya Rabbi “Hafız” ismin hürmetine yapacağım çalışmaların bilgilerini muhafaza eyle diyerek çalışmaya baÅŸlayınız evladım” diyerek bizlere yol göstermiÅŸtir.

Ayrıca "Rabbi zidni ilmen ve fehmen ve elhıkni bi’s salihin" Rabbim! Ä°lmimi ve anlayışımı artır ve beni, salih kimseler arasında kıl! " duasını etmemizi de tavsiye ederdi.

Meşayiki kiram hazeratı da; Mezar taşlarını okumanın, avret yerine fazla bakmanın, tuvalette fazla oturmanın, banyoda uzunca kalmanın unutkanlık yaptığını dile getirmişlerdir.