SORU ARA
RASTGELE SORU ÝNCELE
SON SORULAN SORULAR
SORULAN SORU
GeçmiÅŸ peygamber efendilerimizin ümmeti içinde mürÅŸidi kâmil olan zatlar var mıydı?
CEVAP
Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri bu konuyla alakalı olarak;
GeçmiÅŸ peygamber efendilerimizin ümmeti içinde de mürÅŸidi kamil olan zatlar vardı.
Cenab-ı Zülcelal Hz.leri “Musa’nın kavminde de hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren kimseler vardır.’’ [1] buyurarak, Musa (as) kavminin içinde de Allah’a vuslat olmuÅŸ, mürÅŸidi kâmil olan zatların bulunduÄŸunu bizlere bildirmiÅŸtir.
Cebrail (as) “Musa’nın kavminde de hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren kimseler vardır.’’ ayetini getirince, Rasulullah (sav) Efendimiz mahzun oldular.
Allah-u Teâlâ Hâbir ismiyle haberdar, Âlim ismiyle bildiÄŸi halde dedi ki:
“Ey Cibril! Muhammed’imi mahzun kılan nedir?”
Cebrail (as) Rasulullah (sav) Efendimiz yanına gelerek Allahu Teâlâ’nın suali iletti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Efendimiz ÅŸöyle dedi:
“Benim ümmetimin ömrü kısa, amelleri az olacak. Benden sonra da bir peygamber gelmeyeceÄŸi için onların dalalete düÅŸmesinden endiÅŸe ediyorum. Benim ümmetimden böyle Allah’a vuslat olmuÅŸ kiÅŸiler çıkıp ümmetimi irÅŸad edecekler mi?”
Allah-u Zülcelâl Hazretleri Araf suresinin 181. ayeti kerimesini indirdiler.
“Bizim yarattıklarımızdan hakka ileten ve adaleti hak ile yerine getiren salih kimseler vardır.” [2]
Bu ayeti kerimeyi duyunca Cenab-ı Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam da muazzam bir keyfiyet hâsıl oldu. Çünkü bu ayeti kerime aynı Musa (as) kavminde oldukları belirtilen peygamber varisi zatların, Peygamber Efendimizden sonra da devam edeceÄŸine dair Allah’ın vermiÅŸ olduÄŸu bir müjdeydi.
GeçmiÅŸ ümmetler içinde mürÅŸidi kamil olan zatlar çıkmıştır. Bunlardan en meÅŸhuru; Belkıs tahtını Süleyman (as) getiren Asaf b. Berhıyâ dır.
Kuran da gecen Süleyman (as) kıssasında;
Belkıs, büyük bir ordu ile muhteÅŸem bir hazineye hükmeden Sebe krallığının melikesiydi. Sebe halkı Allah inanmayan ateÅŸe ve puta tapan bir topluluktu. Süleyman (as); Sebe krallı melikesi Belkıs’ı Allah’ın dinene davet eden bir mektup yazdı. Bu mektup üzerine geliÅŸen olaylardan sonra Belkıs, Süleyman (as) ziyaret etmek üzere yola çıktı. Belkıs Süleyman (as) karargâhına yaklaÅŸtığı sırada çevresindekilere;
- Ey ileri gelenler, onlar gelmeden önce hanginiz Belkıs'ın tahtını bana getirebilir? diye sordu. Cinlerden biri:
- Sen yerinden kalkmadan önce getirebilirim, dedi.
Süleyman (as) daha erken gelmesini istiyorum, deyince, Allah’a vuslat olmuÅŸ peygamber varisi Asaf b. Berhıya:
- Sen daha gözünü açıp kapamadan onu sana getirebilirim. Dedi ve Süleyman (as) hemen o anda Belkıs'ın tahtını kendi tahtının yanında buldu.
"Kitaptan (Allah tarafından kendisine verilmiÅŸ) bir ilmi olan kimse, "gözünü açıp kapamadan ben onu (Belkıs'ın tahtını) sana getiririm." dedi. Süleyman onu yanı başına yerleÅŸmiÅŸ olarak görünce: "Bu ÅŸükür mü edeceÄŸim, yoksa nankörlük mü edeceÄŸim diye, beni sınamak üzere Rabbimin (gösterdiÄŸi) lütfundandır." dedi." [3]
Ä°ÅŸte Belkıs’ın tahtını göz açıp kapayıncaya kadar Süleyman (as) yanına getiren Asaf b. Berhıya Allah tarafından kendisine verilmiÅŸ bir ilmi olan bir mürÅŸidi kâmildir. Ayetle sabit olan bu olay, geçmiÅŸ peygamberlerin ümmetleri içindende mürÅŸidi kâmiller çıktığına hem de evliyaullahın kerametine bir delildir.
Okunma Sayýsý : 4932 Soru Tarihi: 5/30/2016