SORU ARA

SORULAN SORU

Hz. Mevlana’nın Ä°rÅŸadı kitabında Hüsamettin Çelebi dini musikilerde rebap çalmaya muhalefet eden bir kiÅŸiye “Onun (Hz. Mevlana) nazarının iksiriyle haramlığı helale tebdil oldu.” Sözünü açıklayabilir misiniz?

CEVAP

Hz. Mevlana’nın vefatından sonra bazı kimseler ortaya çıkarak rebap çalmak, sema etmek haram diye söylemlerde bulunarak çevrelerindeki zatlara sorular sorarlar. Aynı sorular Hüsamettin Çelebi Hz.leri ne sorulunca;

 - Ben de size soruyorum. Sizin gözleriniz Musa’nın asasını bir deÄŸnek mi, yoksa bir ejderha olarak mı görüyor?

Orada bulunanlar bu soruya cevap veremediler, tıkandılar. Bunun üzerine Hüsameddin Çelebi ÅŸöyle devam etti:

- Bizim rebabımız da nihayet yüzüne bakılmayan bir köÅŸeye atılan bir tahta parçası idi. Mustafa’nın sırrının mazharı ve zamanın Musa’sı olan Mevlana’mız bu tahta parçasını seçti, ona inayet nazarı ile baktı. Bu rebab onun elinde ejderha oldu. Bütün hilekarların hayal iplerini yuttu. Onun nazarının iksiriyle haramlığı helale tebdil oldu.

Ä°lleti (hasta) bir adamın tuttuÄŸu illet (hastalık) olur. ErmiÅŸ-geçeÄŸin gökcek yüzünü görmüÅŸ, mahir bir kiÅŸi ise, küfrü tutsa din olur- ÅŸeriat olur!... [1]

Hüsamettin Celebi Hz.lerinin bu sözünün iki ciheti vardır.

Birinci ciheti, Seyr-i Sülûkünü tamamlayıp, Allah Teâlâ’nın zatında deÄŸil, sıfatlarında fani olan,  Rasulullah (sav) Efendimizin vazife verdiÄŸi mürÅŸidi kâmiller, Verasetül Enbiya’dır. Peygamber Efendimizin varisidir. Bu makama eriÅŸen bir kula Allahu Teâlâ Hz.leri birçok hikmetler birçok sırlar ihsan eylemiÅŸtir.

MürÅŸidi Kamillerin nazarları, sözleri kıymetsiz madenleri altına çevirecek kudrete sahiptir. Sözleri bütün dertlere deva bir iksir, içenlere ölümsüzlük kazandıran âb-ı hayât gibidir. Onların manevi kuvveti, ölü kalpleri diriltir, deÄŸersiz bir taÅŸ gibi olan kiÅŸi, onların terbiyesine girerse mücevhere dönüÅŸür.

Âşık ne güzel demiÅŸ;

İksiri azamdır sırrı ehlullah. Haki gevher taşı kimya ederler. [2]

Ashâb-ı Kiram Hazerâtının yüce mertebelere eriÅŸmelerinin sebebi, Resûl-i Ekrem Efendimizin nazarları altında bulunmaları deÄŸil midir?

Peygamber Efendimiz (Sav) Hz.leri;

“Müminin ferasetinden sakının! Çünkü o Allah’ın nuruyla bakar.” [3] buyurmuÅŸlardır.

Lokman (as) oÄŸluna nasihat ederken demiÅŸtir ki:

“OÄŸlum! Âlimlerle beraber otur, onların meclisinden ayrılma. Åžüphesiz Allah, gökten indirdiÄŸi yaÄŸmurla kuru toprağı canlandırdığı gibi, nur ve hikmetle de ölü kalpleri diriltir.” [4]

Yunus Emre Hz.lerin “Çıktım söÄŸüt dalına, anda yedim üzümü” sözünün de bir nevi tevilidir. Allahu Teâlâ Hz.leri Ayet-i Kerime’sinde de buyuruyor ki:

 “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve O’na yaklaÅŸmaya vesile arayın.” [5]

Bu vesile mürÅŸidi kâmillerdir. MürÅŸidi Kamiller peygamber varisidir. Daha önce aktardığımız bir soruda [6], kendini kaybetmiÅŸ bir insanın Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri tarafından sahiplenilip manevi aşı atılması, bu manevi aşının tutması dalalette olan bir insanın hidayet nuruna gark olmasına bir vesile olmuÅŸtur. Bu bir manevi aşıdır. Allahu Teâlâ bir kimseye hidayet etmeyi murat ederse ona bir mürÅŸit sevk eder. Hz. Mevlana’ya Åžems Hz.lerini sevk ettiÄŸi gibi… Åžems Hz.leri öyle bir aşı attı ki meyvesi tüm dünyayı kapsayan aÅŸk eri Mevlana oldu.

Sözün ikinci ciheti ise; bir eÅŸyayı, bir olguyu kullanıldığı yere göre helalliÄŸi ve haramlığı ortaya çıkar. Örnek vermek gerekirse, Televizyona ne haram diyebilir ne de helal diyebiliriz. Televizyonda setrettiÄŸimiz programlara göre haramlığı veya helalliÄŸi ortaya çıkar. Televizyon da Kuranı Kerim dinleyip, Kabe-i muazzamayı seyrediyorsak bu helal dairededir. Ama oturup saçma sapan filmler, diziler seyrediyorsak haram dairenin içine girmiÅŸ oluruz.

Rebap veya diÄŸer musiki sazları da aynı statü içindedir. Bir müzik aleti ile ilahiler çalıyorsanız helal dairenin içindesinizdir, eÄŸer ÅŸehvani arzuları ortaya çıkaran musikileri dinliyorsanız haram dairenin içerisine girmiÅŸ bulunursunuz.

 

 



[1] Hz. Mevlana’nın Ä°rÅŸadı

[2] Erzurumlu Emrah (ks)

[3] Tirmizi, Tefsiru’l-Kur’an, 16, Suyûtî, el-Câmiu’s SaÄŸir, 1, 24

[4] Ä°bnu Abdi’l-Berr, Camiu Beyanil-Ä°lim, I, 106

[5] Mâide Suresi  35

[6] http://abdullahbaba.com/soruDetay.asp?sorularID=876#yorumSonuc




Okunma Sayýsý : 2899

Soru Tarihi: 10/24/2018

Yorumlar
Bu soruya ait yorum bulunmamaktadýr.
Bir Yorum Yazýn
Adý Soyadý *
E-Posta *
Yorum *