SORU ARA

SORULAN SORU

Yolumuzda Düğün, sünnet merasimleri ve asker kınası nasıl yapılır?

CEVAP

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri;

Evlilik meselelerinde şeytan devreye çok girer evladım. Bu yüzden gelin olacak kızımız istendikten sonra eğer kız tarafı verimkâr oldu mu en kısa zamanda düğünü yapmak lazım. Peygamber Efendimiz (sav) beş şeyde acele ediniz buyuruyor. Bunlardan bir tanesi ( evlenme cağı gelmiş) kızları evlendirmektir. Düğünlerimizin İslam’a uygun olarak tertip edilip, bütçemize uygun misafirlerimize velime cemiyeti tertip etmemiz  güzel olur. Buyurmuştur.

Hz. Peygamber (sav), Hatice validemizle evlenirken velime cemiyeti tertip etti. İki deve kestirerek halka yemek verdi. Amcası Ebu Talib de bu münasebetle evinde ziyafet tertipleyerek Hz. Peygamberi ve Hatice anamızı da davet etti. Rasulullah, diğer hanımlarıyla evlenirken de düğün yemeği vermiş; önceden sadece gelenek olan velime Rasulullah’ın tatbikatıyla sünnete dönüşmüştür. Ayrıca Hz. Peygamber (sav), ashabına da bu hususta tavsiyede bulunmuştur. Nitekim Abdurrahman bin Avf'ın evlendiğini duyunca: Peygamber Efendimiz (sav) “Bir koyun keserek de olsa düğün yemeği yap.” [1] Buyurmaktadır. Hz. Ali ile Hz. Fatıma validemizin düğünlerinde de bu sünnetin canlı olarak yerine getirildiğini görmekteyiz. Hz. Ali bu iş için, yarım ölçek arpa almak üzere zırhını bir Yahudi’ye rehin bırakmıştı. Birkaç kesilmiş, çekirdeği çıkarılmış kuru hurma, un, yağ ve yoğurt karıştırılarak yapılan bir yemek ve arpa ekmeği sunulmuştur.

Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri; Yukarıda belirtiğimiz gibi düğün cemiyetlerinde yemek ikram ettirir. Arkasından sohbet meclisi tertip edilirdi. Hasbi Rabbi zikri ile gelin alınırdı. Gelin ve damatın kol kola girmelerini tasvip etmezdi.

Cennet mekân Efendi Hz.leri; Düğünlerimizde evlenecek evlatlarımızın henüz nikâhları yapılmadan el ele kol kola girmeleri de uygun bir davranış değildir. Resmi nikâh olmadan kesinlikle dini nikâhlarınızı yapmayanız. Günümüz idare yapısında dini nikâhın hukuki bir dayanağı yoktur. Siz dini nikâhınızı önceden yapıp, resmi nikâhınızı sonraya bırakırsanız; Bu iki zaman diliminde yaşanan bir olumsuzluktan dolayı çiftler ayrılırlarsa ya da ölüm olursa kadın hiçbir şekilde kanuni haklardan yararlanmayacak hem de İslami olarak dul kalmış olacaklardır.” buyurmuşlardır.

Günümüzde sanki dini nikâh önemsiz bir şeymiş gibi nişanlılık döneminde “elele tutuşalım, birbirimizin evlerine rahatça girip çıkalım” gibi sebeplerle yapılıp bir ayrılık durumu olunca da “ne olacak canım üç kere boş ol der” boşanırız diyerek itibarsızlaştırılmaktadır. Oysa Rabbimizin katında kıymeti olan dini nikâhtır.

Günümüzdeki düğün merasimlerinde genellikle İslami prensiplere uyulmamakta, içkili, kadınlı -erkekli danslı, çalgılı- çengili kısacası dinen yasak olan her türlü davranışlar sergilenmekte, arkasından da Kur'an-ı Kerim ve Mevlid okutulmaktadır. Birbirine taban tabana zıt olan bu manzaralar toplumumuzdaki dinî ve millî zaafı açıkça ortaya koymakta, batı taklitçiliği uğruna neleri feda ettiğimizi ve ikili bir şahsiyete daha doğrusu şahsiyetsizliğe büründüğümüzü göstermektedir. Aile müessesesi kutsaldır ve toplumun temelini teşkil eder. Böyle kutsal bir müessesenin, haramlar üzerine değil, kutsal prensip ve davranışlar üzerine bina edilmesi gerekir. Yanlışlar üzerine doğrular bina edilmez.

İkincisi; düğün ve ev için yapılan alışverişlerin İslam’a uygun olmamasıdır. Millet ne der putunu bir yıkamadığımız için zengin olsun fakir olsun bir alışveriş çılgınlığına sürüklenmekteyiz. Örfümüzde ait olamayan eşyaları sırf millet ne der diyerek binlerce lira borç yaparak almaktayız. Peygamber Efendimiz (sav) “Nikahın en hayırlısı, kolay ve külfetsiz olanıdır” [2] Müslümanın evi şatafattan uzak sade olmalıdır. Cennet Mekânın tabiriyle firavunun evine benzememesi lazımdır.

Sünnet merasimleri nasıl olmalıdır?

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri;

“ Evlatlarımızın sünnetlerini doğumundan iki yaşına kadar ya da yedi yaşından ergenliği kadar olan aralıkta yapmanız uygundur. İki ile yedi yaş aralığında yaptırmayınız evladım. Bu yaş aralığında yapılırsa bazı psikolojik sıkıntılara yol açabilir.

Sünnet merasimlerimizi İslam’ı ölçülere uygun olarak yapmamız lazımdır. Haram işlerin yapıldığı bir ortamda Peygamber Efendimiz sünnetini ihya etmek olur mu?

Evlatlarınızı haram sözler söyleyerek sünnete hazırlanmayın. Edep ve adap içinde Peygamber Efendimizin (sav) sünnetine yakışan bir şekilde yapılması gerekir. Sünneti yapacak doktor efendi operasyona başladığında bitene kadar Salatü selamlar getiririz. Bitmesine müteakip ortam uygunsa zikir yapıp ardından Kuran okuyup dua ederiz. Arkasından da herkesin bütçesine uygun olarak hazırladığı yemeği misafirlerine ikram eder.” Buyurmuşlardır.           

Cennet Mekan Abdullah Baba (ks) Hz.leri sünnetten önce çocukların tur atmasına, konvoy yapılmasına da müsaade etmiştir. Burada dikkat etmemiz gereken konu konvoy yaparken haddi aşan hareketlerden kaçınmak gerekir.

Günümüzde ise çocuk sünnet ettiriliyor ardından bir sene ya da birkaç ay sonra düğünü ya da merasimi yapılıyor. Bunlar kültür deformasyonun sünnet üzerine yansımalarıdır. Amaç sünneti ihya etmekse kesimi önce merasimi ise altı yedi ay sonra yapmak anlamsız değil midir?

Asker kınası nasıl olmalıdır?

Asker kınaları da keza aynı şekilde yapılır. Bir meclis tertip edilir. Sohbet, arkasından zikir, dua edilir. Akabinde gelen misafirlere ikram verilir.

Askere kına yakılacaksa parmaklara yakılmaz, avuç içine yakılır.

Peygamber Efendimiz (sav) Hz.leri;

“Şunlar Lut kavminin kötü ahlakındandır: Erkeklerin sakız çiğnemesi, yol üstünde misvak kullanmak, ıslık çalmak, güvercinle oynamak, erkeklerin parmaklarına kına yakması, bağrı açık gezmek. “ [3] buyurmuşlardır.




Okunma Sayısı : 6165

Soru Tarihi: 5/8/2017

Yorumlar
Bu soruya ait yorum bulunmamaktadır.
Bir Yorum Yazın
Adı Soyadı *
E-Posta *
Yorum *