SORU ARA

SORULAN SORU

Rüyamda Abdullah Babam bana Bakara Suresi 89. ayeti okumamı söyledi. Rüyamı nasıl yorumlamam gerekir?

CEVAP

 

Kuran-ı Kerim de Bakara suresinin 89. Ayetinin meali ÅŸöyledir;

“Kendilerine ellerindekini (Tevrat’ı) tasdik eden bir kitap (Kur’an) gelince onu inkâr ettiler. Oysa daha önce (bu kitabı getirecek peygamber ile) inkârcılara (Arap müÅŸriklerine) karşı yardım istiyorlardı. (Tevrat’tan) tanıyıp bildikleri (bu peygamber) kendilerine gelince ise onu inkâr ettiler. Allah’ın lâneti inkârcıların üzerine olsun.”

Ayetin nuzül sebebi ise;

Hayber Yahudileri, sıkça Gatafan kabilesiyle savaşıyorlardı. Savaşın sonunda Yahudiler kaybettiler. Yahudiler tekrar saldırdıklarında, ÅŸu ÅŸekilde dua ettiler:

”(Ey Allah’ım), Bize ahir zamanda göndereceÄŸini söz verdiÄŸin, ümmî olan peygamberin hürmetine,  onlara karşı yardım et.”

Ä°bn-i Abbâs ÅŸunu ekliyor: “Her düÅŸmanlarıyla karşılaÅŸtıklarında bu ÅŸekilde dua ettiler ve Gatafan kabilesini yendiler. Ama peygamberimiz (sav) geldiÄŸinde, onu inkâr ettiler. O zaman yüce Allah bu ayeti indirdi: “Ve önceden kendileri düÅŸmana karşı zafer için dua ettiklerinde(Son peygamber, Muhammed(sav) ve ona inen Kuran’ın vesilesiyle),” bu senin vesilen ile ya Muhammed (sav).” [1] Derlerdi.

Rüyanızın yorumuna gelince; dualarınızda ve tüm dünya, ahiret iÅŸlerinizde “Abdullah Baba Hazretleri’nin hürmetine” diyerek Efendi Hz.lerini vesile kılmanız tavsiye edilmiÅŸtir.

Biz bu duruma tasavvufta tevessül diyoruz.

Tevessül kiÅŸinin, hayırlı kimseleri ve kiÅŸinin iÅŸlediÄŸi salih amelleri vasıta kılarak, maksada ulaÅŸmaya çalışmasıdır. Birçok müfessir, tevessülü bizzat yakınlaÅŸmak ve yakın olmaya sebep olacak ÅŸeyleri aramak ÅŸeklinde tefsir etmiÅŸlerdir. [2]

Bir kimse sıkıntı içindedir. Derdini Allah-ü Teâlâ’ya arz etmek ister, ancak nefsini kusurlu bulur. Böyle bir vaziyette insan kibrini kırar, tevazu gösterir, duasının kabulü için Allah katında kıymetli kabul ettiÄŸi bir zatı veya ameli anarak ÅŸöyle söyler:

 “Allah’ım! Åžu kâmil zatın hatırına veya ÅŸu salih amelin bereketine sıkıntımı gidermeni, isteÄŸimi nasip etmeni talep ediyorum”

Bu hususta Allah Resulü ’nden nakledilen, maÄŸarada mahsur kalan üç adamın kıssasını nakledelim inÅŸallah. Hazreti Enes Allah Resulü’nden ÅŸöyle iÅŸittiÄŸini anlatıyor:

Üç kiÅŸi birlikte yürürken yaÄŸmura yakalanınca daÄŸdaki bir maÄŸaraya sığındılar. DaÄŸdan kopup yuvarlanan bir kaya parçası, sığındıkları maÄŸaranın aÄŸzını kapattı ve onları maÄŸaraya hapsetti. Birbirlerine ÅŸöyle dediler: ‘Allah için yaptığımız amelleri araÅŸtıralım ve o amellerle Allah’a dua edelim. Ümit edilir ki, Allah o amellerimizin hürmetine bizi bu sıkıntıdan kurtarır.’

"Biri, yaÅŸlı ve ihtiyar anne ve babası olduÄŸunu, eÅŸi ve küçük çocuklarından önce onları doyurmak için sabaha kadar baÅŸlarında uyanmalarını beklediÄŸini ifade ettikten sonra, ‘Allah’ım, eÄŸer biliyorsan ki bunu yalnız senin rızan için yaptım, maÄŸaranın aÄŸzını birazcık arala da gökyüzünü görebilelim.’ diyerek yalvardı. Allah da bunun üzerine maÄŸarayı biraz açtı, o aralıktan göÄŸe baktılar."

"Ä°kincisi, çok sevdiÄŸi bir amcakızından bahisle, onu çok sevdiÄŸini, bir gün onunla yalnız kalarak evlilik dışı iliÅŸki kurmayı talep ettiÄŸini ve sonunda kızın direnmesi ve 'Allah’tan kork' demesiyle vazgeçtiÄŸini anlattıktan sonra, ‘Allah’ım, eÄŸer bunu Sen’in için yaptığımı biliyorsan, maÄŸaranın aÄŸzını biraz daha arala.’ diyerek yalvardı. Allah da bu duaya mukabil maÄŸaranın aÄŸzını biraz daha açtı."

"Üçüncü kiÅŸi de ücret mukabilinde iÅŸçi tuttuÄŸunu ama iÅŸçinin hakkını almadan ayrılıp gittiÄŸini, ancak o ücreti çalıştırarak nemalandırdığını, yıllar sonra o iÅŸçi yanına gelip de hakkı olan ücreti istediÄŸinde sürülerle hayvanların ona ait olduÄŸunu ve sonunda adamın o sürüleri götürdüÄŸünü ifade ettikten sonra ‘Allah’ım, eÄŸer bunları senin rızan için yaptığımı biliyorsan, maÄŸaranın geri kalan kısmını da açıver.’ dedi. Akabinde Allah maÄŸaranın geri kalan kısmını da açıverdi.” [3]

Anlaşıldığı üzere her üç maÄŸara arkadaşı yaptıkları salih bir iÅŸi Allah’a arz ederek o amellerle tevessülde bulunmuÅŸlardır.

Rasulullâh (sav)’in vefatından sonra Medine’de ÅŸiddetli bir kıtlık olmuÅŸtu. Ahali bu durum karşısında Hazret-i ÂiÅŸe –(ra)  müracaat etti.

ÂiÅŸe validemiz onlara ÅŸu tavsiyede bulundu:

Nebiyy-i Muhterem Efendimiz’in kabr-i ÅŸerifine gidin, tavanından bir pencere açın. Efendimiz ile sema arasında bir perde kalmasın!”

Nitekim böyle yapıldığında bolca yaÄŸmur yaÄŸdı, otlar yeÅŸerip büyüdü, develer iyice semizleÅŸti. Hattâ bu seneye “Âmu’l-Fetk: bolluk senesi” ismi verildi. [4]

Enes b. Malik’ten rivayet edildiÄŸine göre ikinci halife döneminde Müslümanlar kuraklık yüzünden kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya geldikleri zaman halife Ömer, Abbas b. Abdulmuttalib’i vesile kılarak Allah’tan yaÄŸmur talebinde bulunur ve ÅŸöyle derdi:

“Allah’ım! Bizler daha önce Peygamber’ini vesile edinerek sana niyazda bulunurduk, sen de bize yaÄŸmur verirdin. Åžimdi ise Peygamberimizin amcasını vesile kılıyor ve senden talep ediyoruz. Bize yaÄŸmur ihsan et!”

Enes b. Malik, Hz. Ömer’in bu dualarından sonra kendilerine yaÄŸmur ihsan edildiÄŸini bildirir. [5]

Tevessülde üç temel faktör bulunmaktadır. Bunlar;

1. Tevessülle kendisinden bir ÅŸey istenen zât: Bu Allah-ü Teâlâ’dır. Ä°stenen ÅŸeyin asıl yaratıcısı ve dilerse ikram edecek olan O’dur.

2. Tevessül eden kimse: Bu, Allah-ü Teâlâ’nın yakınlığını arzulayan, bir hayra ulaÅŸmak veya bir sıkıntıdan kurtulmak isteyen kuldur.

3. Ä°steÄŸine ulaÅŸmak için vesile yapılan, aracı kılınan ÅŸeyler: Bunlar, kulun kendisi ile Allah-ü Teâlâ’ya yakınlık saÄŸladığı, duasının kabulüne vesile yaptığı, salih ameller veya ÅŸerefli ÅŸahıslardır.

Peygamber (sav) Efendimiz kendisini vesile ederek dua etmesini emrettiÄŸini gösteren ÅŸöyle bir rivayet vardır.

Gözleri kapanan bir adam Peygamberimiz (sav)’e gelerek:

Ya Rasulullah gözlerim kapandı. Benim için dua buyur. Dedi.                  

Peygamberimiz (sav) şu karşılığı verdi:

─Abdest al, iki rekât namaz kıl, sonra da ÅŸöyle de; “Allah'ım; Peygamberin Muhammed ile Sana tevessül ediyorum. Ey Muhammed, gözümün açılması için Senin ÅŸefaatçi olmanı istiyorum. Allah'ım O’nun hakkımdaki ÅŸefaatini kabul buyur.”

Ardından Hz. Peygamber (sav) ÅŸöyle ilave etti:

─Bir ihtiyacın olduÄŸu zaman hep aynısını yap!

Bu olaydan sonra adamın gözleri açılmıştır. [6]

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri “ Evladım dualarınız zulmet perdeleriyle örtülü olduÄŸu için hak katına ulaÅŸmakta sıkıntı çekmektedir. Büyük zatları vesile ederseniz dualarınız yerini bulur. Bu neye benzer evladım, bir baÅŸbakanla ya da cumhurbaÅŸkanıyla sade bir vatandaşın görüÅŸüp derdini anlatması nerdeyse imkânsızdır. Ama bu devlet büyüÄŸünü tanıyan onun sevdiÄŸi bir kiÅŸi tanıyorsan ona rica edersin o kiÅŸi sevdiÄŸinden dolayı size randevu verir derdinizi anlatıp sorunuzu çözersiniz. Büyük zatlardan himmet istemek, vesile kılmakta buna benzer.” BuyurmuÅŸlardır.



[1] Kurtubi El Camiul Ahkamul Kur’an, bakara 89 tefsirinde

[2] Ibni Kesir, Kurtubî, Alusî

[3] Müslim, Zikir, 27, Hadis no: 2743

[4] Dârimî, Mukaddime, 15

[5] Buhari, Ä°stiska, 4

[6] Tirmizî




Okunma Sayýsý : 6357

Soru Tarihi: 12/29/2016

Yorumlar
Bu soruya ait yorum bulunmamaktadýr.
Bir Yorum Yazýn
Adý Soyadý *
E-Posta *
Yorum *