“Hamd Alemlerin Rabbi” bütün övgülerin ve kemal sıfatların sahibi alemleri yoktan var eden, yaşatan ve kemale erdiren Rahman ve Rahim olan bütün rızıkları veren ahirette kendine iman edenlere rahmetini tahsis eden Din Gününün Mâliki mükafat ve mücazat gününün sultanı Allah’a (cc) mahsustur.

 Allah’ım yalnız Sana (İbadet ve taatle) kulluk eder ve ancak senden medet umar ve senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet. Hak ve gerçek olan yola, kendilerine (lütfundan) nimet verdiğin kimselerin yani Peygamberlerin, salihlerin, sıddıkların, şehitlerin vb. olanların yoluna;  gazaba uğramışların ve sapıtanların  (fırka-i dalleden) dalalete uğramışların yoluna değil. ( Fatiha S.)

Her türlü hayır dua salat ve selam Allah’ın Sevgili Kulu, Peygamberlerin Efendisi Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’ya (sav) ve Onun tertemiz aile efradına olsun.                                                                                                

Allah ve Rasulüne olan aşk ve ittibâlarıyla manen ihya olan al ve ashabına, onların izlerini takip eden varis-i enbiya olan şeriat-ı Ahmediyye ile amil olup nurlarıyla alemi aydınlatan arifler, abidler, aşıklar, sadıklar, zahitler, alimler ve  din gününe kadar ihlasla onlara tabi olan kimseler üzerine olsun.

Bu okuyacağınız eser; Allah’ın (cc) kıymetli ve muhterem evliyaları içerisinde mihrak noktasını teşkil eden kibar-ı evliyadan Allah (cc) dostu Mevlana Celaleddin-i Rumi (ks) Hazretlerinin hayatıdır.

Mevlana  (ks) Hazretleri ömrü boyunca Kur’ân-ı Kerim’i, düsturu hakikat bilerek her hal ve amelini ona uydurup dünya ve ahirete dair bütün işlerinde onun hükümlerinden ayrılmamış, zikir ve ibadet zevkinde fani (yok) olarak en büyük neşeyi Allah’a (cc) kul olmakta bulmuş ondan gayrıya bir nefes bile iltifat etmemiştir.

Hazreti Mevlana, Allah-ü Teala’ya (cc)  karşı fütursuz bir iman ve teslimiyetle beraber Rasulullah Efendimizin (sav) sünnetini ihya edip, Muhammed-ül Emin ünvanına aşık olarak, Peygamber (sav) Efendimize karşı noksansız bir teslimiyetle Onun nurlu yolunda kemale ermiştir.

Mevlana Celaleddin-i Rumi (ks) Hazretleri, çok sevilen sayılan kendisinden bahsedilen ve hakkında eserler yazılan büyük bir evliyadır. Allah-ü Teâlâ’ya (cc)  kul olmanın feyiz ve bereketiyle nice zamanlardan beri hak yolunun yolcusu olan kimselere ışık tutmuş bundan sonrada ışık tutmaya devam edecektir.

Büyüklük ve kemalini ilahi aşk pınarından içmekte bulan Mevlana Hazretlerinden çok kimseler söz etmiş, onu değişik yönleriyle anlatmaya çalışmış ve hatta bunlar arasında o büyük Allah dostunu sinsi gaye ve emellerine alet etmek sevdasına düşenler bile olmuş. Allah ve Rasulünün dostuna dil uzatarak ağır ve yakışmayan ithamlarda bulunmuşlardır. Bu eser gerek bu tür kimselere cevap, gerekse bu büyük evliyayı daha iyi anlayabilmek için değerli Üstadım; yolumuzu aydınlatan Mevlanamızı gerçek manada tanıtıp sevdiren (Peygamber Varisi ) Mevlevi Üstadı Hadim-ül Fukara Abdullah Gürbüz (ks) Hazretlerinin vermiş olduğu değerli bilgiler ışığında hazırlanmıştır.

Bizleri nimetleri ile kuşatan ve en büyük nimet olarak Müslüman yaratmakla şereflendiren, Muhammed (sav) ümmeti kılmakla kıymetlendiren, Allah-ü Teâlâ Hz.lerine hamd-ü senalar olsun.

Onun Habibi insanların her bakımdan en şereflisi, en üstünü, en iyisi olan Muhammed (sav) ve Onun iyi ahlak ve ilim saçan âline ve âshabına bizden dualar ve selamlar olsun.

Mevlana Celaleddin Rumî Hz.lerinden tutun da, Somuncu Baba’ya, Aziz Mahmut Hüdaî Hz.lerine, Eşrefoğlu Rumî’ye, Yunus Emre’ye, Emir Sultan Hz.lerine, Hacı Bayram Veli’ye kadar binlerce evliyanın ocağıdır Anadolu…

Bizler bu eserimizle Cenabı Zülcelal Hz.lerinin nadide dostlarından Nevşehir’de dünyayı şereflendirmiş ilmi ve örnek yaşantısıyla tüm Anadolu’ya ve Dünya’ya ışık saçmış; İslam’ın gür sesini Kur’an ve Sünnet ışığında duyurmaya çalışmış, Varisi Nebi Nevşehirli Abdullah Gürbüz (ks) Aziz Hz.lerinin örnek yaşantısını, tasavvuf ilmi ile görüş ve bilgilerini sizlere nakletmeye çalışacağız.

Onun üstün kişilik ve örnek yaşantısını anlatmaya kelimelerin kifayetsiz kalacağının farkındayız. Ancak maksadımız, her birimizi dünya zevklerinin ve telaşının kuşattığı şu zamanda, zamanın kutbu olan, maneviyat sultanı ve hakkın kendisine bahşetmiş olduğu ilm-i ledün ile, onu tanıyanların gönüllerini fethetmiş, Abdullah Gürbüz (ks) Aziz Hz.lerinin yaşantısını ve bilgilerini sizlerle paylaşarak manevi hayatınıza küçük bir dokunuş ve hareketlilik kazandırmaktır.

Şunu da belirtmek isteriz ki; Bu eseri değerli Üstadımız Abdullah Baba Hz.lerinin telkinleri üzere kaleme aldık. Üstadımız bâki âleme teşrif etmeden önce, eserimizi yayınlamak istedik. Bizim bu gayretimizi gören üstadımız “Evladım, biz âhirete irtihal etmeden bu kitap yayınlanamaz” buyurdular. Üstadımızın kerametiyle bildirdiği gibi eserimizi yayınlamak ancak bu güne nasip oldu.

Bu kitabın hazırlanmasında manen birçok hadise vuku bulmuş ve bazı bilgiler manen verilmiştir. Eserimiz tamamlandıktan sonra, başta üstadımız Abdullah Baba Hz.leri olmak üzere, Hızır (as) ve diğer maneviyat sultanlarının onayı ve duaları alınmıştır.

Eserimiz beş bölümden oluşmuştur. Her bir bölüm birbiriyle bağlantılı olarak akıcı bir üslûpla yazılmıştır. Eserimizde mevcut olan bine yakın hadis ve ayeti kerime ile birlikte üstadımızın ışığında, İslami, Tasavvufi bilgilere yer verilmiştir.

Eserimizde değinilen her konu olabileceği kadar kısa ancak öz olarak anlaşılabilecek en uygun şekilde nakledilmiştir. Şunu da belirtmekte fayda görüyoruz ki; Eserimizde Ona tabî olanların manevi halleri ve kerametlerine dair bilgiler kısa tutulmuştur. Zira kerametleri çoğu insanın aklının alamayacağı derecede olduğu için eserimizde bir kaç örnekle ifade edilmiştir.

Üstadımızın istediği gibi hem onun yaşamını hem de tasavvufi bilgileri içeren bir kaynak olmasını amaçladık. Allah’ın izni ile bu amacımıza ulaştığımızı inanıyoruz.

Bu eserin hazırlanmasında, isimlerinin zikredilmesini istemeyen, değerli kardeşlerimizin, gerek ilmi, gerek manevi, gerek nakli, birçok katkıları olmuştur. Yapmış oldukları bu hizmetlerin dergâh-ı ulûhiyette değer bulmasını ve okuyan tüm kardeşlerimize de İslam ve tasavvuf yolunda nurlu bir ışık olması temennisiyle…

Alemleri yoktan var edip bizleri sonsuz nimetleri ile kuşatan Allah-ü Teala’ya hamd olsun, sâlât ve selam Onun Habibi Edibi Resulu Kibriya Efendimiz Hazretleri Muhammed Mustafa (sav) ve O’nun Güzide Ashabının, ve O’nun yolunda gelen bütün meşayıh-ı kiramın ve evliyaullahın üzerine olsun…

 “Ben gelmedim dava için

Benim işim sevgi için

Dostun evi gönüllerdir

Gönüller yapmaya geldim”

 Mısralarını kendine düstur edinmiş, bir hak ehli olan çağımızın velayet ve veraset nuruyla nurlanmış Abdullah Baba Hazretlerinin Hakk’dan aldıklarını, halka ulaştırabilmek için sarf ettiği gayretlerin ürünü olan bu eserimizi sizlerle paylaşmaktan dolayı büyük bir mutluluk içerisindeyiz.

 Yüce Allah’a şükürler olsun ki, “Hazretleri Mevlana’nın İrşadı” ve “Abdullah Baba Hazretlerinin Hayatı” adlı eserlerimizden sonra üçüncü kitabımız olan “Zuhurat-ı Abdullah Baba” adlı eserimizi de, Abdullah Baba Hazretlerinin mübarek ruhu şeriflerine ve onu sevenlere hediye etmiş olduk.

 Şunu belirtmekte fayda görüyoruz ki;

Eserimizdeki sohbet metinleri ve soru cevapların tümü bizlerin değil, tamamı ile Abdullah Baba Hazretlerinin mübarek dilinden dökülmüş cümlelerin düzenlenmiş halidir.

 Bu itibarla elimizden geldiğince Abdullah Baba Hazretlerinin kullandığı cümlelerin ve O’nun üslubunun dışına çıkmamaya çalıştık.

 Dolayısıyla kitabımızı okuyan çoğu kardeşimiz “Bu sohbette bende vardım” ya da “Bu soruyu ben sormuştun” diye bileceği kadar doğal ve sade ancak zihinlerimizdeki birçok soru ve konuya açıklık getirebilecek kadarda mana derinliği olan bir eser ortaya çıktığına inanıyoruz.

 Kitabımız üç bölümden oluşmuştur:

 Birinci bölümünde Abdullah Baba Hazretlerinin çeşitli yerlerde yaptığı sohbetlere

 İkinci bölümde Abdullah Baba Hazretlerine yöneltilen sorulara bizzat kendi ağzından vermiş olduğu cevaplara

 Üçüncü bölümde ise Abdullah Baba Hazretlerinin hatıralarına yer verilmiştir.

 Şüphesiz ki ömrünü dini mübin-i islama ve insanlığın hizmetine adamış, köy dememiş, kasaba dememiş, il il tüm Türkiye’yi gezmekle kalmamış, dünyanın çeşitli ülkelerine giderek bir insana daha, Allah ve Resulünü anlatma çabası ile yaşamış, bir şahsiyetin bu nurlu yolda yapmış olduğu hizmetleri anlatmaya kullanacağımız en edebi cümlelerin ve kelimelerin dahi kifayet etmeyeceğini bizler ve Onun sohbetlerinde bulunmuş ve feyzinden yararlanma şerefine nail olmuş kardeşlerimiz de bileceklerdir...

 Yüce Rabbimiz, üveysilik yolundan ayrılmadan dostlarının nurlu yolunda ilerlemeyi; Kendisine layık kul, Resulüne layık ümmet ve Allah dostlarına layık dervişler olmayı bizlere nasip etsin İnşâallah…

 Abdullah Baba Hazretlerinin sevenlerinin devamını dileyerek, bu eserin tüm islam alemine faydalı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim…

Tevfik ve hidayet Allah’ tandır.

Selam; Kur’an ve Sünnete tâbi olanların üzerine olsun

Peygamber Efendimiz (sav) başta olmak üzere meşayıh-ı kiram hazretleri kıyamet kopmadan önce bir takım belirtilerinin ortaya çıkacağını sahih rivayetlerle belirtmiştir. Peygamber Efendimizden (sav) gelen sahih rivayetlere baktığımızda bunlardan bazıları; Güneşin batıdan doğması, dabbetü’l arzın çıkması, duhan, Ye'cüc ve Me'cüc’ün ortaya çıkması ve dünyayı ele geçirmesi, deccalin ortaya çıkması, Hz. İsa’nın yeryüzüne inmesidir.

Ne var ki rivayetlerde dile getirilen alametlerde anlam bakımından kapalılıklar söz konusudur. Bu bakımdan meşayıh-ı kiram hazretleri bu rivayetlere hem açıklık getirmek hem de kendi gönül gözlerinden gördüklerini bizlere aktarmak için risaleler, kitaplar yazmışlar bu konuyla ilgili sohbetler vermişlerdir. Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri de son dönem evliyalarından olması hasebiyle yaşadığımız zaman dilimi ve kıyamet alametleri hakkında birçok açıklamalarda bulunmuş, anlattıkları tek tek kayıt altına alınmıştır.
Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri bu hususta;

"İslam tarihi boyunca yaşanan bütün hadisleri, Nur-u Muhammediye’nin var oluşundan; ilk insan, ilk peygamber Hz. Âdem (as)’in yaradılışına, 124 bin enbiyanın yaşadıklarını bir televizyon ekranı gibi seyrettim. Evladım, ta ki imamı Hasan, İmam Hüseyin Efendilerimize gelinceye kadar. O yaşanan meselelere gelince dayanamadım “Ne olur durun, yeter dedim.” Daha sonra peyderpey kıyamet sabahına kadar yaşanacaklar ve sonrası bir bir gösterildi, evladım." buyurmuştur Mürşidi Kamil olan zatlar Peygamber varisi olduklarından dolayı heva heveslerinden konuşmazlar. Sözleri bin bir hikmet barındırır.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.lerinin irşat ile vazifeli olduğu süre boyunca söylediği her biri kelamı günümüzde tek tek zuhur etmektedir. Özellikle Suriye de yaşanan olayları, daha ortada hiçbir şey yokken, Abdullah Baba (ks) Hazretleri önceden haber vermiştir.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri günümüzde yaşanan sıkıntılardan tutunda, Mehdi Resul’ün gelişine kadar yaşanacakları ve zuhurunu, Hz. İsa (as) nüzulünü, deccalin çıkmasını, İslam nurunun tamamlanmasına kadar yaşanacak tüm hadisleri en ince ayrıntısına kadar anlatmıştır. Bunlarda tek tek kayıt altına alınmıştır...

Bu anlatılar da “Abdullah Baba (ks) Hazretleri KIYAMET ALAMETLERİ” adlı eserde toplanarak kıymetli bir eser ortaya koyulmuştur.

Tasavvuf, insan ruhunun derinliklerine yolculuk ederek, “Yüce Yaratıcı”ya yakınlaşma arzusuyla şekillenen bir ilim ve yaşantı yoludur. Bu kadim yol, bireyin nefis terbiyesiyle hakikati idrak etmesini ve sonsuz huzura ulaşmasını hedefler. Elinizdeki bu risale, tasavvufun temel kavramlarını anlama ve maneviyat yolundaki rehberleri daha yakından tanıma imkânı sunmaktadır.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.leri, maneviyat yolunda ilham veren bir mürşidi kâmil olarak, insanlara Allah’a ﷻ giden yolu anlatmış ve bu yolda rehberlik etmiştir. O, hayatı boyunca tasavvufun derinliklerine inmiş, hikmet dolu öğretileri Kur’an ve Sünnet’i merkez alan yaşamıyla insanlara bir pusula olmuştur. Risalede yer alan metinler, Onun hikmet pınarından damlayan incileri taşımakta ve kalpleri hakikat aşkıyla buluşturmayı amaçlamaktadır.

Bu eser, sadece tasavvuf yolunda olanlara değil, manevi bir arayış içinde olan herkese hitap etmektedir. Tasavvufun inceliklerini anlamak, insan-ı kâmil olma yolunda atılacak adımları idrak etmek ve ruhunu hakikate yöneltmek isteyenler için eserimiz, paha biçilmez bir rehberdir. İçinde barındırdığı derin öğretiler ve sade anlatımıyla bu eser, okuyucuyu maneviyat denizinde eşsiz bir yolculuğa davet etmektedir.

Risaleyi okurken, kalbinizi açık tutun ve onun size söyleyeceklerini dinleyin. Çünkü bu yolculuk sadece bilgiyle değil, his ve idrakle anlam bulur.

Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hz.lerinin öğretilerinden ilham alarak, ruhsal derinliklerinizde yeni ufuklar keşfetmeniz dileğiyle…

Selam ve dua ile…