yolununtoprağıyımbenBirisibenimsözümdenbundanbaşkabirsözNaklederseondandaosözdendebizarım.(2).png)
Üveysilik Nedir?
Üveysilik; cismanî olarak görüşmeleri mümkün olmayan kişilerin rüya veya hâl yoluyla manen görüşmeleri; evliyanın, Hızır (as)’ın nuraniyetinden yahut Peygamber varisi olan mürşid-i kâmillerin ruhaniyetinden feyz alarak manevî terbiye altında yetişmeleridir. Bu yolun pîri, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimizi görmeden, onun manevi feyzinden istifade ederek tekâmül eden Veysel Kârâni Hazretleridir.
Rasulullah (aleyhissalatü vesselam) Efendimiz, Veysel Karani Hazretleri hakkında:
“Üveysi Karni, ihsan ve iyilikte tâbiînin en hayırlısıdır.” buyurarak övgüde bulunmuştur.
Veysel Karani Hazretleri, Efendimizi gözleriyle görmemiştir. Bu halde derin bir aşk ve bağlılıkla Efendimizin manevi terbiyesinden feyz almış ve yüksek manevi derecelere ulaşmıştır. Üveysilik yolunda tarih boyunca pek çok evliyaullah yetişmiştir.
Üveysilik Yolunda Manevî Yetiştiriciler
Üveysilik yalnızca Veysel Karani Hazretleri ile sınırlı değildir. Bu yolun manevî yetiştiricileri:
Evliyaullahtan pek çok zat, üveysi olarak manevi terbiye görmüş, seyri sülûkunu tamamlamıştır.
Örneğin:
Bunun yanında pek çok mutasavvıf da manevî terbiyelerini vefat etmiş mürşitlerin ruhaniyetinden tamamlamıştır. Nitekim İmam-ı Rabbânî (ks) Hazretleri:
“Bahâüddîn Buhârî’nin üstadı Seyyid Emir Külâl idi. Ancak Hâce Abdülhâlık
Abdülhâlik Gucdüvânî’nin ruhaniyetinden istifade ettiği için aynı zamanda üveysî idi.” buyurmuştur.
Yine Abdülhak-ı Dehlevî Hazretleri de:
“Peygamberler ve evliya vefat ettikten sonra onlardan istimdâd caizdir. Büyüklerin çoğu üveysîlik yoluyla yükselmişlerdir.” demektedir.
Bilal Baba Hazretleri ve Üveysilik
Zamanımızın büyüklerinden Üstadımız Bilal Baba (ks) Hazretleri de üveysîlik yolundan yetişmiş bir mürşid-i kâmildir. Ukkaşe (ra) Hazretlerinin manevî terbiyesi altında seyri sülûkunu tamamlamış ve irşatla görevlendirilmiştir.
Bilal Baba Hazretleri, çevresindeki bazı insanların “Ukkaşe (ra) Hazretleri böyle bir manevi terbiyede bulunamaz” şeklindeki itirazlarına karşılık:
“Evladım, üstadımızı sorarlarsa Veysel Karani’dir deyin.” buyurmuştur.
Mürşid-i Kâmillerin Vefatından Sonra
Üveysilikte önemli bir husus da, mürşid-i kâmillerin vefatından sonra da himmet ve tasarruflarının devam etmesidir. Mürşid-i Kâmilin bedeni ölür, ancak ruhu ölmez. Onların ruhu kınından çıkmış kılıca benzer; ölümden sonra cismanî bağlardan kurtulduğu için çok daha tesirli hâle gelir ve adı anıldığı yerde hazır olur.
Evliyanın vefatından sonra müridlerini himaye ettiğine dair pek çok örnek vardır. Abdullah Baba (ks) Hazretleri vefatından önce:
“Evladım, bizi andığınız yerde yanınızda oluruz. Kınından çıkmış kılıç gibi oluruz.” buyurarak bu hakikati dervişlerine bizzat müjdelemiştir.
Nitekim vefatından sonra birçok insan, rüya ve hâllerinde Abdullah Baba Hazretlerini görmüş, onun irşad ve himmetinden istifade etmiştir.
Ebu’l Hasan eş-Şâzelî Hazretleri de bu konuda şöyle buyurur:
“Evliyadan bazıları vardır ki sadık müride, vefatından sonra hayattayken olduğundan daha fazla menfaat eriştirir. Onlar, kabrinde iken müridini yetiştirir. Mürid, kabrinden onun sesini işitir.”
Üveysilik, İslam tasavvuf tarihinde köklü bir yoldur. Rasulullah (aleyhissalatü vesselam) Efendimizin ruhaniyetinden başlayarak, Veysel Karani Hazretleri, Hızır (as) ve mürşid-i kâmiller aracılığıyla birçok evliya bu yolla yetişmiştir. Bu yol, zahirî sohbetten mahrum kalan kimselerin, manevî terbiye ve feyz ile kemâle erdikleri bir irfan yoludur.