Kâinat, bir “sual” ile başladı:
“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” (A’râf/172)
Ve gönül, bu ilâhî hitaba verdiği “Evet” cevabının ardından, bir ömür sürecek bir arayışa düştü. İşte bu bölüm, o kadim arayışın modern dünyadaki yankısıdır…
Gönül dünyanızda beliren her sual, aslında Rabbini arayan kalbin sesidir.
Tasavvuf yolunda sorulan her soru, yalnızca bir bilgi arayışı değil; hakikate, muhabbete ve kemâle açılan kapıdır.
Bizler de “abdullahbaba.com” olarak, bu kutlu yolculukta sizlere rehberlik etmek için buradayız.
Bu kapıları, Ehl-i Sünnet’in sağlam, berrak ve ölçülü çizgisinde, ebediyete irtihal etmiş Mânâ Sultanı Cennet Mekân Abdullah Baba (ks) Hazretlerinin miras bıraktığı irfan, muhabbet ve istikamet ile aralamaktır.
Bu bölümde, sadece teorik bilgilere değil; gönle dokunan, ruha işleyen ve hayata yön veren cevaplara yer vereceğiz.
Tasavvufun inceliklerini, zikir, fikir, edep, ihlâs ve muhabbet yolunun esaslarını, günümüz Müslüman’ının karşılaştığı manevi sual ve ikilemleri sahih kaynaklar ve Abdullah Baba (ks) Hazretlerinin beyanları ışığında ele alacağız.
Tek bir gayemiz var:
Gönülleri tatmin eden, zihinleri aydınlatan ve kalpleri Hakk’a yönelten hakikat incilerini, sade, anlaşılır ve sahih bir biçimde sizlerle buluşturmak.
Çünkü tasavvuf; bir sualle başlayan, seyri sülûk ile derinleşen ve marifetle kemâle eren bir yolculuktur.
Bu yolculukta sorularınız, sizin en samimi yol arkadaşlarınızdır.
“Sorun, öğrenin, anlayın ve yaşayın.”
Zira her sual, hakikate açılan bir kapıdır.
SORU SORMAK İÇİN TIKLAYINIZ:
https://abdullahbaba.com/soru-sor