İSLAM’DA EDEP
İSLAM’DA EDEP

Bizleri yoktan var edip iman ve İslâm nimetini lütfeden Rabbimiz Zülcelâl ve Tekaddes Hazretlerine sonsuz hamdü senâlar olsun.

“Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (Ahmed b. Hanbel) buyuran Efendimiz Hazreti Muhammed-ül Mustafa (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e, âline, ashabına ve Onun izinden giden bütün müminlere salât ve selâm olsun.

Allah-ü Teâlâ Hazretleri, edebi kulları için en müstesna bir makam kılmış, her bir mümine edep üzere bulunmayı emretmiştir. Zira kul, edep ile izzet ve şeref bulur.

Tasavvuf ehli bu hakikati daima vurgulamış; “Edep, Allah’a vuslatın anahtarıdır.” demiştir. Bu sebeple dergâhların kapılarına, Üstadımız Abdullah Baba (ks) Hazretlerinin ifadesiyle, “Edepli ol! Hu olan Allah seni görüyor.” manası kastedilerek “Edep Yâ Hû!” levhaları asılmıştır.

Edep ve hayâyı kuşanan kalpte ancak hayır ve güzellik bulunur.

Edebi şiar edinmiş bir zihinden faydalı düşünceler, edeple konuşan bir dilden ise hayırlı ve hoş sözler dökülür. Böyle bir dil; yalan, gıybet, iftira gibi mümine yakışmayan sözlerden uzak durur.

Edep ve hayâ ile nazar eden bir göz, kendi kusurunu görmeye yönelir, başkasının ayıbını araştırmaz.

Cenâb-ı Hak buyurur: “Söyle mü’minlere, gözlerini muhafaza etsinler.” (Nûr Sûresi, 24/30-31)

Edep ve hayâ perdesine bürünen kulak, Allah’ın razı olmadığı her türlü söze kapanır.

Edep ve hayânın tadına varan gönül ise kin, haset, kibir ve nefret gibi nefsânî duygulardan arınır.

Müslüman, her daim edep üzere olmalı ve edebini artırmaya gayret etmelidir. Çünkü edep, imanın kemâlindendir.

Rabbimiz cümlemize; edebi layıkıyla idrak etmeyi, edep üzere yaşayıp edebi, hâl edinmeyi nasip ve müyesser eylesin. Âmin.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK kapsamında toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Veri Politikamızı / Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.