Berat Gecesi

Å�aban Ayının on beÅŸinci gecesi olan Berat Gecesini idrak etmenin mutluluÄŸu yaÅŸamaktayız. Bu gece Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiÄŸi gecedir ki bu olaya Ä°slam literatüründe inzal denilmektedir.

"O apaçık kitaba and olsun ki, biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. Bütün hikmetli iÅŸler o gecede tefrik olunur." [1]

Ayeti Kerimesiyle Allahu Teâlâ bizlere Kuran-ı Kerimin levhi mahfuzdan dünya semalarına bu gece indirildiÄŸini ve bu gecede hikmetli iÅŸlerin olacağını bildirmektedir.

Cennet Mekân Üstadımız Abdullah Baba (ks) Hz.leri Berat gecesinin olmasının hikmetinden bahsederken;

Allah-ü Teâlâ Hazretleri;

“Ya Habibim, kalk! Gece Beni zikret, yalvar, niyazda bulun.” buyurdu.

Cenab-ı Zülcelâl Hazretleri, Habibi Ahmet Resulü Muhammmed’e, cenneti ve cehennemi gösterdiÄŸi zaman; cehennemde yüzde yetmiÅŸ kadınlara, yüzde otuz da erkeklere azap edildiÄŸini gördü, çok üzüldü. AÄŸlamaya baÅŸladı, öyle ki ailesine emretti;

“Beni hiç kimse ziyarete gelmesin, kapıyı ört, kimseye izin yok.”

Ebu Bekir Sıddık Hazretleri geldi, kapıyı açmadı. Ömer-ül Faruk Hazretleri geldi kapıyı açmadı. Osman-ı Zinnureyn Hazretleri geldi, kapıyı açmadı. Aliyyel Murtaza Hazretleri geldi yine kapıyı açmadı. Peygamberimizin çok sevdiÄŸi kızı Fatımat-üz Zehra Anamız geldi:

– Babacığım, Senin elemin Benim elemim, Senin kederin Benim kederimdir, deyince kapıyı açtı.

Fatıma Annemiz baktı ki Peygamberimizin sakalları ıslanmış, seccade ıslanmış, dayanamadı:

– Nedir babacığım bu halin, diye sordu.

Rasulullah (sav) Efendimiz:

– Ümmetimin hali nice olacak, ümmetimi azapta gördüm, onun için Mevlayı Zülcelâl Hazretlerine yalvarıyorum,   buyurdu.

Ä°ÅŸte Å�aban-ı Å�erif’in on dördüncü gecesini on beÅŸinci gecesine baÄŸlayan gece… Fatıma Annemiz bunu duyar duymaz evine geldi, gusül abdesti aldı ve aÄŸlamaya baÅŸladı ve ÅŸöyle niyaz etti:

“Ya Rabbi! Hani Habibini sevdin de, ‘Vema erselnake illa rahmetenlil alemiyn’ (Biz Seni âlemlere rahmet olarak gönderdik) dedin. Ne olur babamın duasını kabul eyle, ümmeti Muhammed’i bağışla.” 

Gözünden yaÅŸ ineceÄŸi anda da Cenab-ı Allah (cc), meleklere;

“Fatımat-üz Zehra’nın, gözündeki yaÅŸ yere inmesin, düÅŸmesin” diye emretti. Ardından da Rasulullaha;

“Kalk Ya Habibim! Senin ümmetini beraat ettim, af eyledim. Bu gece hürmetine, daha nice geceler vereceÄŸim Senin ümmetine.” buyurarak kullarına af geceleri vereceÄŸini müjdeledi.

Aman Ya Rabbi!

Ne rahmet, ne maÄŸfiret, ne sevgi…

Ne güzel Habib, ne güzel Dost…

Allah-ü Zülcelâl Hazretleri ne kadar af ve maÄŸfiret sahibi...

Emirlerini tutmayan insanları af ve maÄŸfiret etmek için; Mevlit Gecesi’ni, Miraç Gecesi’ni, Berat Gecesi’ni, Kadir Gecesi’ni, cuma gecelerini, bayram gecelerini vesile kılmıştır.

Cenab-ı Zülcelâl Hazretlerine bu gecelerde affımız için yalvarmamız, dua etmemiz, elimizden geldiÄŸince iyilik yapmamız, gündüzünde oruç tutmamız gerekmektedir. Sahabeler bu söylediklerimizi yapmışlar, böylece Allah’a (cc) dost olmuÅŸlardır.

Bizlere bu nimetleri bedava veren, imtihan için bu dünyaya gönderen Cenab-ı Zülcelâl Hazretleridir.

“Ben cinleri ve insanları, ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben onlardan rızık istemiyorum, Beni beslemelerini de istemiyorum. Å�üphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah’tır.”[2]

Cenab-ı Zülcelâl Hazretleri;

Ben insanları ve cinleri başıboÅŸ, gayesiz, rast gele yaratmadım. Bilakis, onları bir gayeye binaen yarattım. Sizi başıboÅŸ hayvan gibi de yaratmadım, sizin içinizden peygamberler gönderdim, kitaplar gönderdim, arifler gönderdim, veliler gönderdim; bunlara tabi olun, sıratı müstakimde olun, nefsinize ve ÅŸeytana uymayınız.

Sakın ha! Eğer nefsinize ve şeytana uyarsanız, azab-ı elimi de hazırladım, diyor.

Bizi eÅŸref-i mahlûkat olarak havadaki, karadaki, denizdeki mahlûkatın en ÅŸereflisi ve en güzel bir surette yaratan Yüce Yaradan’dır. Ay, yıldız, semavat, bütün mükevvenat bizim içindir, ahirette öyledir.

Tövbe edelim de Allah’a layık kul, Muhammed-ül Mustafa’ya (sav)  layık ümmet olalım.

Allah (cc) hepinizden razı olsun…

Peki bu gecenin önemi ve mahiyeti nedir? Neden Allah Teâla Zülcelal hazretleri katında bu kadar önemli?

"O apaçık kitaba and olsun ki, biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. Bütün hikmetli iÅŸler o gecede tefrik olunur."

Ä°bni Abbas'tan rivayet edildiÄŸine göre, hikmetli iÅŸlerin birbirinden ayırd edilmesi ÅŸu ÅŸekilde cereyan etmektedir:

- Bu seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek olayların hepsi ayrı ayrı melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik, fakirlik, ölümler, doÄŸumlar hep bu esnada kaydedilir. O yılki hacıların sayısı bile bu devrede takdir olunur. Herkesin ve her ÅŸeyin o sene içindeki mukadderatı kaydedilir.

- Rızıkla alakalı defterler Mikail Aleyhisselâma verilir.

- SavaÅŸlarla ilgili defterler Cebrail Aleyhissalama verilir.

- Ameller nüshası dünya semasında görevli melek olan Ä°srafil'e verilir ki bu büyük bir melektir.

- Ölüm ve musibetlerle ilgili defter de Azrail Aleyhisselâma teslim edilir.

Allah Zülcelal hazretleri rahmeti ile dünya semasına tecelli eder. Resulullah (sav) Efendimizin aktarımıyla;

Å�âban'ın 15. gecesi geldiÄŸinde geceyi uyanık ibadetle, gündüzü de oruçlu olarak geçirin. O gece güneÅŸ battıktan sonra Allah rahmetiyle dünya semasına tecelli eder ve ÅŸöyle seslenir:

'İstiğfar eden yok mu, affedeyim ve bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu, hemen rızık vereyim.

"Başına bir musibet gelen yok mu, hemen sağlık ve afiyet vereyim.'

Böylece tan yerinin aÄŸarmasına kadar bu ÅŸekilde devam eder." [3]

Rabbimiz ilticası kendine ulaşan kullarından eylesin inşallah.

Bir rivayette bildirildiÄŸine göre;

Resulullah (sav) Å�aban'ın on üçüncü gecesi ümmeti hakkında ÅŸefaat niyaz etti, üçte biri verildi. On dördüncü gecesi niyaz etti üçte ikisi verildi. On beÅŸinci gecesi niyaz etti, hepsi verildi. Ancak Allah'tan devenin kaçması gibi kaçanlar baÅŸka... [4]

Allahu Teâlâ’ya layıkıyla kul ve peygamber efendimiz ÅŸefaatine nail olabilmek için bol bol tövbe ve istiÄŸfar edip Allah’ın zikri ile iÅŸtigal olmamamız gerekmektedir. Allahu Teâlâ’nın gayrında bulunana her ÅŸey masiva olarak tarif edilir. Cennet Mekân üstadımızın tarifiyle masiva kalpte bir iz, kir ve pas bırakır. Bu kir ve pası giderebilmek, gönülleri cilalayabilmek, ak ve pak hale gelebilmesi için Cenab-ı Zülcelal Hazretlerini çok sevelim, çok zikredelim, Kesiran kesira. Ä°lahi reçete böyledir.

Haberiniz olsun ki, Allah'ın zikriyle kalpler mutmain olur.[5] Ä°nÅŸallah bu gece Rabbimiz Zülcelal hazretlerine iltica edeceÄŸiz, yalvaracağız. “ Allah’ım bizleri ÅŸakilerden yazma diye” Bir yıl öncesi gözyaşı döküp Allah’a aÅŸk ve muhabbet ile yalvaran daha sonra hidayeti kararıp ta gaflet çukurunun içine düÅŸen çok insanları gördük. Peygamber Efendimiz (sav) Hz.lerinin duası ile iltica edeceÄŸiz.

 “Allah’ım beni göz açıp kapayıncaya kadar bile nefsimle baÅŸ baÅŸa bırakma” [6] diye.

Peygamber Efendimiz (sav) bu gece Rabbine ÅŸöyle dua etmiÅŸtir:

"Allah’ım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereÄŸi gibi hamd etmekten acizim. Sen Kendini sena ettiÄŸin gibi yücesin." [7]

Bizler de; Ya Rabbi aczi yetimizi biliyoruz. Sen sübhansın, sen gaffarsın, sen rahmansın, sen settarsın, Allah’ım ismi ÅŸeriflerin hürmetine ayıplarımızı setreyle, günahlarımızı af ve maÄŸfiret eyle, rezzak ismi ÅŸerifinle rızıklarımızı daim eyle. Ey Allah’ım bizi nasıl kul olmamız gerekiyorsa o minval üzere yaÅŸat ve o ÅŸekilde öldür diye dua edelim inÅŸallah…